Yüzyıllık hafızasıyla, karlı dağları kadar sert iradesiyle, kimsenin boynuna seçim afişi taktırmamış şehrin adıdır. Bu toprak, nutuklara değil, cepheye inanır. Burada birlik, salona taşınan göstermelik kalabalıkla değil, Sarıkamış’ta toprağa düşen on binlerce askerin kanıyla ölçülür.

MHP, “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” diye parlatıp, “Terörsüz Türkiye” etiketiyle süslediği büyük buluşmanın startını Erzurum’da vermek istedi.
Ama Erzurum, pankartlara değil, hafızasına baktı.
Ve gördü ki; birlik, parti otobüsünden değil, cephe hattından öğrenilir.

Birlik, pankart işi değildir. Birlik, seçim vaadi değildir. Birlik, şehidin kanıyla, gazinin yarasıyla, milletin alın teriyle kurulur. Biz bu cumhuriyeti, süslü sloganlar için değil, onurumuz için kurduk. Bizi otobüsle taşıyamaz, afişle uyutamazsınız.” gerçeğini Bahçeli'ye iletti.

Ve Bahçeli Erzurum'a Gelmedi
Günlerdir “Bahçeli geliyor” diye süslenen afişler, bir anda “Bahçeli gelmedi” gerçeğiyle yırtılıp çöpe gitti. Erzurum’un ayazı serttir; sadece soğuğundan değil, halkının tavrından.
Bahçeli, o tavra bakmayı göze alamadı.
Ve halk bunu, “lider, halkının gözünün içine bakmaya cesaret edemedi” diye okudu.

Erzurum’un ayazı soğuğundan değil, tavrından serttir; o tavra bakmaya cesaret edemeyenler, buraya adım atamaz. Bu şehir, gözünün içine bakmayan lidere sırtını döner.
Ve o gün döndü. Şehrin dört bir tarafına protesto pankartları asarak MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'ye net bir dille cevap verdi. " Apo piçtir, komisyon hiçtir aslolan Türk Milletidir" dedi .


Trabzon’dan, Rize’den, Bayburt’tan, Artvin’den, Ardahan’dan, Bingöl’den, Tunceli'den, Gümüşhane 'den otobüsler dolusu insan taşındı.Ama koltuklar yine boş kaldı.
Çünkü Erzurum bilir: Taşıma kalabalık, siyasi mezarlığın ilk küreğidir.
Gönül kazanılmadan sandalye doldurulmaz.
Boş koltuk, halkın “artık bitti” deme biçimidir.

O gün bu şehir sadece MHP’ye değil, bütün Türkiye’ye seslendi:

“Birlik, afişin cilasıyla değil, şehidin kanıyla kurulur.
Biz Cumhuriyeti sloganlarla değil, onurumuzla inşa ettik.
Bizi otobüsle taşıyamaz, reklam filmiyle uyutamazsınız.”

Bu sözler, sadece Erzurum’a değil, her şehre, her sokağa, her vicdana yazıldı.
Çünkü boş koltuklar, bir toplantının değil, yıllardır biriken hayal kırıklığının mezar taşlarıydı.

Millet artık, “bizim adımıza konuşanlar” ile “bizimle konuşanlar” arasındaki farkı görüyor.

MHP'ye Tarihten Gelen Tokat
Unutmayın… Erzurum, Sarıkamış’ta donarak can verenlerin şehridir.
Unutmayın… 1919’da manda ve himayeye “hayır” diyen kongrenin şehridir.
Ve unutmayın… Bu şehir, dün olduğu gibi bugün de boş sözlere evet dememektedir.

“Erzurum, boş koltuklarıyla yeni bir kongre kararı aldı.”

Bir asır önce bu toprak, ülkesini masada satanlara değil, cephede savaşanlara omuz verdi.
Bugün de tablo değişmedi.
Çevre illerden taşınan teşkilat mensuplarına rağmen dolmayan salon, boş kalan koltuklar, Erzurum’un yeni kongre kararlarıdır:

“Sözünüz varsa halkın önünde söyleyin.
Yüreğiniz yetmiyorsa, bu şehir sizi tarihin en dip notuna böyle gömer.”


Leyla Yıldız Atahan