Buna karşın Alman vatandaşlığına geçen Suriyelilerin sayısı oldukça yüksek. Sadece 2024 yılında 83 binden fazla Suriyeli Alman pasaportu aldı. 2025’e ilişkin veriler henüz açıklanmasa da eğilimin sürmesi bekleniyor.
Dönüşü Zorlaştıran Etkenler
Uzmanlara göre geri dönüşün önündeki en büyük engeller, Suriye’deki altyapı sorunları ve güvenlik kaygıları. Ülkede bankacılık sistemi neredeyse işlemez halde; haftalık para çekme limiti 60 dolarla sınırlı ve elektronik ödeme sistemleri bulunmuyor. Yabancı yatırımcılar için caydırıcı bir ortam söz konusu. Hukukun işleyişi hâlâ sağlanabilmiş değil.
Fiziksel çatışmaların nispeten azaldığı bölgelerde dahi güvenlik algısı zayıf. Azınlık gruplara yönelik saldırıların devam ettiği bildiriliyor. Ayrıca Halep ve Humus gibi kentlerde yıkılmış konutlar ve ortadan kalkmış mahalleler, geri dönüş ihtimalini daha da zorlaştırıyor.
Almanya’da iş sahibi olan, çocukları eğitim sistemine dâhil edilmiş Suriyeliler için kısa vadeli bir dönüş seçeneği gerçekçi görülmüyor. Uzmanlar, geri dönüşün daha çok işsizler ya da toplumsal kabulün düşük olduğu bölgelerde yaşayanlar için gündeme gelebileceğini, ancak onlar için de Suriye’deki şartların elverişli olmadığını vurguluyor.
Siyasi Tartışmalar Tırmanıyor
Tüm bu zorluklara rağmen Almanya’da özellikle muhafazakâr siyasetçiler, daha fazla Suriyelinin ülkelerine dönmesi gerektiğini savunuyor. Sığınma gerekçelerinin artık ortadan kalktığını öne süren bu çevreler, geri dönüş sürecinin başlaması gerektiğini dile getiriyor.
Bu çerçevede sosyal yardımların cazibesinin azaltılması gerektiği de gündemde. İstihdam edilmeyen ve entegrasyon konusunda ilerleme göstermeyen mültecilerin Almanya’da uzun vadeli kalmalarının ekonomik olarak teşvik edilmemesi gerektiği ifade ediliyor.
Reform ve Uluslararası İş Birliği Çağrısı
Uzmanlar, geri dönüşün kolaylaştırılması için Almanya’nın Suriye’de yeniden inşa ve istikrar programları başlatması gerektiğini belirtiyor. Bu süreçte Almanya’da yaşayan Suriyelilerin bilgi ve deneyimlerinden yararlanılabileceği vurgulanıyor.
Ayrıca Avrupa genelinde iltica başvurularında yeni bir düzenleme tartışılıyor. Buna göre, başvuran kişilerin hangi ülkede kalacaklarını önceden bilmemeleri gerektiği savunuluyor. Böylece sosyal yardım beklentisinin göç kararını şekillendiren bir unsur olmaktan çıkarılması hedefleniyor.