Belediye sözcüsü, meclisin büyük çoğunlukla aldığı kararla, camiyi yaptıran derneğin yıl sonuna kadar inşaatı kendi imkânlarıyla yıkması gerektiğini açıkladı. Ayrıca, yıkım masraflarının da dernek tarafından karşılanması şartı getirildi. Alman kamu yayın kuruluşu Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, aynı zamanda yerel yönetimlerin derneğe farklı bir bölgede cami inşaatı için arsa temini konusunda yardımcı olması da kararlaştırıldı. Dernekten henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Anlaşmazlık Nasıl Başladı?

Almanya genelinde ibadethane yapmak isteyen dini cemaatler, kent planlaması doğrultusunda belediyelerden uygun arsa talebinde bulunabiliyor. Bu bağlamda, Esslingen bölgesindeki söz konusu cami inşaatı için de benzer bir süreç işletildi. 2014 yılında, belediye derneğe cami inşaatı için kamuya ait bir arazide "irtifak hakkı" tanıdı. Ancak, inşaatın belirlenen süre olan dört yıl içinde tamamlanamaması nedeniyle belediye, sözleşme şartlarını öne sürerek irtifak hakkını geri talep etti.

İrtifak hakkı; arsa sahibinin, kendi arazisinin kullanım hakkını bir başkasına belirli şartlarla devrettiği bir hukuki düzenlemeyi ifade ediyor. Dernek, arsanın kullanım hakkı için kira bedeli ödemekte ve bu hak doğrultusunda inşaat yapabilmekteydi.

Mahkemeden Belediye Lehine Karar

İnşaat süresindeki gecikmeler ve taraflar arasındaki görüş ayrılıkları, 2024 yılı başında hukuki bir sürece dönüştü. Belediye ile camiyi inşa eden dernek arasındaki uyuşmazlık önce yerel mahkemelere, ardından da Almanya Federal Yargıtayı’na (BGH) taşındı. Dernek, alt mahkemenin belediye lehine verdiği kararın bozulmasını ve arsanın kendilerine devredilmesini talep etti. Ancak Federal Yargıtay, önceki kararları onaylayarak belediyeyi haklı buldu.

Belediye, yargı kararının ardından dernekle müzakerelere devam ettiğini, "kaybedilen güvenin yeniden tesis edilmesi" amacıyla çeşitli çözüm arayışlarına girdiğini bildirdi. Ancak bu girişimlerden sonuç alınamaması üzerine belediye meclisi yıkım kararı aldı.

Yıkım Ekolojik Açıdan Tartışmalı

İnşaatın neredeyse tamamlanmış olması, yıkım kararının çevresel etkileri konusunda da soru işaretlerine yol açtı. Sürecin yalnızca hukuki değil, ekolojik yönleri de kamuoyunda tartışma konusu oldu.

Öğrenci Yurdu Israrı da Etkili Oldu

Stuttgarter Zeitung’un haberine göre, sadece inşaat süresinin gecikmesi değil, projede tespit edilen eksiklikler ve derneğin, belediyenin onay vermediği öğrenci yurdu inşaatında ısrarcı olması da karar sürecinde etkili oldu. Belediye, 2019 yılında yapılan görüşmelerde eksiklerin giderilmesi hâlinde cami projesinin devamına sıcak baktığını, ancak yurt planlarının projeden çıkarılmaması nedeniyle sürecin tıkandığını belirtti.

Cami Hangi Cemaate Ait?

Kaçış Uyarı Ateşiyle Sonlandırıldı Kaçış Uyarı Ateşiyle Sonlandırıldı

Cami inşaatını üstlenen dernek, kendisini “Kültür, Eğitim ve Uyum Derneği” (VKBI) olarak tanımlıyor. VKBI, merkezi Köln’de bulunan ve kamuoyunda “Süleymancılar” olarak bilinen Süleyman Hilmi Tunahan Cemaati’nin Almanya’daki çatı kuruluşu olan İslam Kültür Merkezleri Birliği’ne (VIKZ) bağlı. 1973 yılında kurulan VIKZ, Almanya’da 300’ün üzerinde cami ve derneği bünyesinde barındırıyor. Statista verilerine göre, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'nden (DITIB) sonra Almanya’daki en büyük ikinci Müslüman çatı kuruluşu konumunda ve yaklaşık 100 bin üyeye sahip.

Eğer karar uygulanırsa, Leinfelden-Echterdingen Belediyesi, Almanya’da yıkım kararı alınan ilk cami inşaatına ev sahipliği yapan yerel yönetim olarak kayda geçecek.