Son Dakika
TÜM HABERLER

Almanya'da hukuk eğitimi alan Türk kökenli başörtülü kadın yaşadığı ayrımcılığı anlattı

Avukat Selma Öztürk Pınar: "Almanya'da hukuk camiası hala elit tabakanın camiası olarak kabul edildiği için bizleri oralara çok layık görmüyorlardı. Stajda savcının yanında oturmamı bile çok görüp arka bankta oturmamı istediler. Bunlar çok onur kırıcı şeylerdi"- "AİHM'in başörtülü bir hakimi asla kabul etmeyeceği kanaatine biz o zaman varmıştık. Nitekim teyidini de aldık. İnsan haklarını en fazla anlatan, kimlikten, özgür iradeden bahseden bir Avrupa topluluğu, başörtülü bir kadının hür iradesiyle verdiği karara gelince, insan hakları sınırı, hoşgörü ve anlayışı bitiyor"

ALMANYA 27.03.2023, 11:02 27.03.2023, 21:20
Almanya'da hukuk eğitimi alan Türk kökenli başörtülü kadın yaşadığı ayrımcılığı anlattı

Almanya doğumlu Türk avukat Selma Öztürk Pınar, Almanya'da ilk kuşak Türk göçmenlerin maruz kaldığı ayrımcılığa ilişkin, "Her zaman daha iyi olmamız gerekiyordu. Her zaman kendimizi ispatlamanız gerekiyordu. Biz bu ayrımcılıkla bir şekilde mücadele etmeyi başardık ama emin olun mücadele edemeyen çok gencimiz de vardı." dedi.

Almanya'nın Hannover kentinde 1978'de 4 çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen avukat Selma Öztürk Pınar, AA muhabirine, Almanya'da eğitim ve iş hayatında Türk ve Müslüman kimliği nedeniyle maruz kaldığı ayrımcılığı anlattı.

Pınar, ailesinin Türkiye ve Almanya arasında 1961'de imzalanan işgücü anlaşmasıyla Almanya'ya göç ettiğini belirterek, "Bizler Almanya'da doğup büyüyen ilk nesildik. Orada okullara giden, üniversitelere giden, ilk nesil olduğumuz için işçi tayfanın dışında sosyal hayatta Türkleri veya Müslümanları okullarda bizlerle tanıdılar." diye konuştu.

Lise eğitimine 1991'de Wilhelm Raabe Schule'da başladığını dile getiren Pınar, okumayı çok sevdiğini özellikle Johann Wolfgang von Goethe ve Friedrich Schiller gibi Alman edebiyatının önde gelen yazarlarını ilgiyle okuduğunu anlattı. Pınar Almanya'da lise öğrencisiyken uğradığı ilk ayrımcılığa ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Edebiyatta notlarım çok iyiydi. Hatta sınıftaki en iyi notu alan kişi ben oluyordum. Bir gün öğretmen bütün sınıfa 'Nasıl olur da sınıftaki en iyi notu alan en başarılı öğrencimiz bir yabancı olur? Bunu bana anlatabilir misiniz?' diyerek öğrencileri sorguya çekti. Ben o yaşta bu bir iltifat mıydı yoksa hakaret miydi anlayacak durumda değildim ama yıllar sonra bunun çok ağır hakaret olduğunu daha iyi anladım."

Hannover Leibniz Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1999'da kazandığını kaydeden Pınar, benzer ayrımcı tutumlara orada da maruz kaldığını ifade ederek, "Bize 'Bunların burada ne işi var?' der gibi bakıyorlardı. Almanya'da hukuk camiası hala elit tabakanın camiası olarak kabul edildiği için bizleri aslında oralara çok layık görmüyorlardı." görüşünü paylaştı.

Pınar, Türk ve Müslüman kimliği nedeniyle ötekileştirildiğinin altını çizerek, şu anısını aktardı:

"Genelde sabah 8'de derse girince, okuldaki temizlik görevlileri işlerini bitirir ve binalardan ayrılırlar. Bir gün onlar vardiya bitirip çıkınca, bende içeriye giriyordum. Kapıdaki güvenlik bana 'Siz işinizi bitirdiniz mi?' dedi. Sanki oradaki temizlikçi kadınlardan biriymişim gibi davrandı. 'Ben derse gidiyorum, temizlik görevlisi değilim' dedim. Ben bunu aşağılamak için söylemiyorum ama onlar bunu aşağılayıcı bir amaçla söylüyordu."

 "Avrupa'nın 'insan hakları' Müslümanlar söz konusu olduğunda bitiyor"

Üniversite mezuniyetinin ardından 2 yıl avukatlık stajı yaptığını dile getiren Pınar, "Başörtülü olduğum için stajı yaptırmadılar. Savcının yanında oturmamı bile çok görüp arka bankta oturmamı istediler. Üstelik bunu yüzüme söylediler. Bunlar çok onur kırıcı şeylerdi. Bir de bunu hukukçuların yapması, nötrlük, tarafsızlıkla bunu gerekçelendirmeleri hakikaten çok onur kırıcıydı." şeklinde konuştu.

Pınar, Türkiye adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) görevlendirilmek için 2018'de Avrupa Konseyine bildirilen 3 isimden biri olduğunu anımsatarak, "AİHM'in başörtülü bir hakimi asla kabul etmeyeceği kanaatine biz o zaman da varmıştık. Nitekim teyidini de aldık. İnsan haklarını en fazla anlatan, kimlikten, özgür iradeden bahseden bir Avrupa topluluğu, başörtülü bir kadının hür iradesiyle verdiği karara gelince, insan hakları sınırı, hoşgörü ve anlayışı bitiyor. Burada maalesef size bir set çekiyorlar." ifadesini kullandı.

Almanya'da bu tarz ayrımcı tutumların temelinde yabancı düşmanlığı olduğunun altını çizen Pınar, "Biz yabancı düşmanı dediğimiz zaman bunun kesinlikle bir Türk ve Müslüman düşmanlığı olduğunu da ilave etmemiz gerekiyor. Almanya'nın bir Danimarkalı yabancıyla ya da bir İsveçli ya da komşu ülkeler Hollanda, Belçika ile sıkıntısı yok." sözlerini sarf etti.

"Gençlerin 'zaten değiştiremem' algısı gerçekten kaybettirir"

Pınar, Almanya'daki Türk göçmenlerin maruz kaldığı ırkçı ve ayrımcı söylemler nedeniyle hayallerinden vazgeçtiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Her zaman daha iyi olmamız gerekiyordu. Her zaman kendimizi ispatlamanız gerekiyordu. Biz bu ayrımcılıkla bir şekilde mücadele etmeyi başardık ama emin olun mücadele edemeyen çok gencimiz de vardı. Örneğin benden sonraki nesilde genç kızlarımız 'Selma abla ben öğretmen olmak istiyorum ama yasak olduğu için seçmedim, başka bölüm tercih ettim' diyordu."

Bugün Almanya'da 4 milyonu aşkın Türk nüfus bulunduğuna dikkati çeken Pınar, "Bizler ilk nesil olarak bu sıkıntıları yaşadık ama aradan 30 sene geçti. Çok uzun bir süre geçti ve bugün Almanya'da hala aynı konuları tartışıyor olmamız asıl sıkıntı diye düşünüyorum." dedi.

Pınar, gençlerin "mağdur edebiyatı" yaparak sürekli şikayet etmesinin de çözüm üretmediğine vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Çabalamamız gerek. Burada 'Okta da var yayda da' diye bir atasözü var. Ben her 2 tarafı da suçlu buluyorum. Evet, siyasette çok ciddi İslam düşmanlığı var. Medya bunu sürekli kışkırtıyor ama 'Peki biz ne yapıyoruz?' sorusunu sormamız gerekiyor.

Keşke bizler, Almanya'da siyasete karşı farklı kurumlara karşı daha aktif, daha girişken ve daha talepkar olabilsek. Belki bir şeyler değiştirebiliriz ama 'Zaten bir şey değiştiremem, neden mücadele edeyim?' düşüncesine kapıldığımız zaman hakikaten kaybettiğimizi düşünüyorum."

Yorumlar (0)
21
açık
Günün Anketi Tümü
Aşı sizce zorunlu olmalı mı olmamalı mı?
Namaz Vakti 29 Nisan 2024
İmsak 04:10
Güneş 05:40
Öğle 12:41
İkindi 16:26
Akşam 19:33
Yatsı 20:56
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü