Malatya Yeşilyurt Belediyesi'nin bazı özel şirketlerle düzenledikleri protokollerle Almanya'nın Hannover kentinde faaliyet gösteren Mega Kilit isimli firma ile iş birliği yapan Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği "Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek" adlı proje kapsamında düzenlediği geziye katılan 45 kişiden 43'ünün ülkeye dönmemesiyle patlak veren olaylar zinciri, başka belediyelerin de de benzer usulsüzlüklerin yapıldığının tespiti ile dünya medyasına bomba gibi düşmüştü.
Belediyeler aracılığıyla kamu görevlisi olmayanlara “gri pasaport” olarak bilinen hizmet pasaportu verilmesi yoluyla “resmi insan kaçakçılığı” skandalını tüm dünya medyasını meşgul ederken, TBMM’de tartışılması önergelerine iktidar iki kez üst üste ret oyu vermişti. Önce, CHP’nin TBMM Genel Kurulu’nda verdiği “Belediyeler aracılığıyla yapılan insan kaçakçılığı araştırılsın” önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedilmiş, sonra ‘Dışişleri Komisyonu toplansın’ talebine de iktidardan komisyon başkanı AKP’li Akif Çağatay Kılıç tarafından reddedilmişti.
Komisyonun CHP’li üyesi Utku Çakırözer, "TC Pasaportu, Türkiye'nin dünyadaki itibarı demektir. Bu pasaportun insan kaçakçılığında kullanılmasının Meclis'te tartışılması, araştırılıp soruşturulması gerekir. Ama AKP Komisyonda görüşülmesine bile yanaşmıyor. Ama biz bu meselinin sonuna kadar takipçisi olacağız" cümleleriyle Kılıç’ın tutumuna tepki gösterdi.
Yeni bir iddianame ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, gri pasaport yolsuzluklarını tespit eden Hannover Başkonsolosluğunda görevli bir takım diplomatların görevden alındığı iddialarını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanıtlaması talebiyle meclise bir soru önergesi olarak sundu. Ağbaba soru önergesinde, "Almanya Hannover Başkonsolosluğunda Muavin Konsolos olarak çalışan Güler Fidan'ın, 2020 yılının son aylarında Malatya Yeşilyurt Belediyesi aracılığıyla gelen 'gri pasaport' sahibi 45 kişilik kafileden şüphelenip olayı mercek altına aldığı, Almanya'ya gidenlerin geri dönmediklerini sistemden tespit ettiği ve Başkonsolos'u defalarca uyardığı, konunun insan kaçakçılığı ile ilgili olduğunu ısrarla anlattığı ve hem Ankara'ya hem de Almanya'daki 13 Başkonsolosluğa dağıtımlı bir mesajla, ivedi bir şekilde konunun Dışişlerine iletilmesi için çalışma yaptığı, ancak Başkonsolos tarafından kaçakçılığı ortaya çıkaran konsolosluk çalışanı Güler Fidan ve eşinin merkeze çektirildiği iddia edilmektedir" seklinde konuştu.
"İki diplomatın kaçakçılığı ortaya çıkardıkları için ödüllendirilmeleri beklenirken cezalandırılmaları kafalarda soru işareti bırakmaktadır" cümleleriyle olaya tepkisini ifade eden Ağbaba, ANKA'ya yaptığı açıklamada "Kaçakçılığın siyasi ayağı" olarak değerlendirilmesi gerekliliğine de değindi. Hannover Başkonsolosluğunda görevli iki diplomatın merkeze çekilmesinin tahmin edilenden daha derin bağlantılara işaret edebileceğini belirterek iddiaların açıklığa kavuşturulmasının gerektiğini savundu.
Gazete Duvar'ın olayla ilgili verdiği habere göre Hannover Başkonsolosluğunda görev yapan iki diplomat, Almanya'ya gri pasaportla giriş yapan kafileden şüphelenerek Ankara'yı uyardığı ancak bu uyarıyı takiben 25 Şubat'ta görevden alındıkları iddia edildi. Habere göre, Hannover'de ikamet etmeye devam eden konsolosluk çalışanı çift, Ankara'ya dönmemek için sağlık raporu düzenlendiğini de gözler önüne sermişti.
Ağbaba, "Bugüne kadar yüzlerce kişinin elini kolunu sallayarak yurt dışına kaçtıkları ortaya çıkmasına rağmen bakanlık olarak neden herhangi bir açıklama yapılmamıştır?" sorularının cevabını Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan beklediğini, bütün bu olayların çok daha derin araştırılması gerektiği fikrinin doğduğunu da sözlerine ekledi.
