“Sessiz kalmak kolay, ama yanlış”
SPD’li Serdar Yüksel, Focus dergisine yaptığı açıklamada Merz’in tutumunu açıkça eleştirdi:
“Ankara’da Avrupa perspektiflerinden bahsediyorsanız, ülkedeki insan hakları gerçeğine sessiz kalamazsınız.”
Yüksel’e göre Merz’in “diplomatik hesaplarla sessiz kalmayı seçmesi” Türkiye’ye Avrupa vizyonu açısından hiçbir katkı sağlamıyor. SPD’li siyasetçi, Merz’in ziyarette siyasi tutuklular, basın özgürlüğü ve Ekrem İmamoğlu gibi muhalif isimler konusunda tek kelime etmemesinin “yanlış bir mesaj” olduğunu söyledi.
“Avrupa sadece güvenlik ya da ekonomi projesi değildir; bir değerler bütünüdür. Bu değerler zor ortaklarla yapılan görüşmelerde bile savunulmalı.”
“Ya gerçeği görmüyor ya da susturuyor kendini”
Yeşiller Partisi’nden Max Lucks da Merz’e tepki gösterenler arasında. Partisinin insan hakları sözcüsü olan Lucks, “Merz ya Türkiye’deki gerçekleri görmezden geliyor ya da kendi kendini susturuyor” diyerek Başbakan’a yüklendi.
Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkan Yardımcısı da olan Lucks, Erdoğan’ın “siyasallaştırılmış yargı yoluyla demokratik muhalefeti hedef aldığını” vurgulayarak, Merz’in buna rağmen sessiz kalmasını “kabul edilemez” buldu.
Merz’in temkinli Ankara ziyareti
Friedrich Merz, geçtiğimiz Perşembe günü Ankara’daki ilk resmi ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmişti. Görüşmede iki ülke ilişkileri ve AB ile Türkiye arasındaki yakınlaşma konuları gündeme gelse de, Merz’in Türkiye’nin iç siyasi durumu hakkında yalnızca sınırlı ve temkinli ifadeler kullanması dikkat çekmişti.
Berlin’deki eleştiriler ise ortak bir noktada buluşuyor:
Merz’in sessizliği, Almanya’nın insan hakları ve demokrasi konularındaki geleneksel tutumuyla çelişiyor.




