Alman ekonomisindeki kötü gidişat sürüyor. Almanya Ekonomi Bilirkişi Konseyi, sonbaharda duyurduğu yüzde 0,4 büyüme beklentisini daha da aşağı çekerek bu seneye dair büyüme öngörüsünü sıfırladı.
Alman ekonomisi geçen iki sene zarfında da küçülme kaydetti. Konsey, seneye de sadece yüzde 1 büyüme beklediklerini kaydetti.
Ülkede fiyatların istikrarlı kalması, işsizliğin azaltılması, dış ticari dengenin korunması, ekonomik büyümenin sağlanması, varlık ve gelir dağılımının gözetilmesi ile arz talep dengeleri dikkate alınarak hazırlanan Konsey raporu, federal hükümetin politikaları ve bütçe planlamaları için temel teşkil ediyor.
Ekonomik gidişatı iyileştirmeyi öncelikli hedeflerinden biri olarak niteleyen, uzun yıllar uluslararası finans kuruluşlarında da çalışan yeni Başbakan Friedrich Merz, meclisten geçen 500 milyar euroluk özel fon ile ekonomiyi canlandırmayı amaçlarken bunu engelleyen tedarik zinciri gibi bazı yasal düzenlemelerden de geri adım atmayı planlıyor.
Ancak Merz'e göre bunların yanı sıra ülkedeki refahın korunması için daha çok ve verimli şekilde çalışılması şart. Başbakanlık görevini devralması sonrasında yaptığı ilk hükümet açıklamasında Merz, "Haftada dört çalışma günü ve dengeli iş-özel hayat uygulamalarıyla refahımızı koruyamayız" diyerek çalışma süresinin uzatılması yönünde konuştu.
Almanlar ne kadar çalışıyor?
Bu tartışmalar sürerken merkezi Köln'de bulunan, işverenlere yakın Almanya Ekonomi Enstitüsü (IW) çalışma saatlerine ilişkin yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verileri baz alınarak yapılan çalışmaya göre 15-64 yaşındaki bir Alman 2023 yılında ortalama bin 36 saat çalıştı. Yunanistan'da ise bu bin 172, Polonya'da bin 304, Yeni Zelanda'da ise bin 402 oldu.
Öte yandan pek çok politikacı ve uzman ise 84 milyon nüfusa sahip ülkede Mayıs 2024 itibarı ile 46 milyon vatandaşın istihdama katıldığı nı hatırlatarak bunun kayıtlara geçen en yüksek seviye olduğunun altını çizdi.
İstihdamdaki kişi sayısı en yüksek seviyede olsa da IW'ye göre çalışan kişi sayısı büyük oranda düşüyor. 2036 yılına kadar Almanya'da doğurganlık oranı yüksek kuşaktan 20 milyon çalışan emekliye ayrılacak. Bu da kapatılması büyük bir açık demek.
Kadınların istihdama katılması konusunda da büyük bir değişim beklenmiyor, nitekim kadınların istihdama katılım potansiyeli büyük ölçüde sağlandı. Bütün bunlar hesaba katıldığında da çalışan kisi sayısında düşüş beklendiği tekrarlanıyor.
Çalışma saatleri artırılsın talepleri
Ekonomideki gidişat, nitelikli iş gücü açığı ve doğurganlığı yüksek kuşaktan 20 milyon kişinin emekliye ayrılması ve benzeri sebepler nedeniyle pek çok uzmana göre, Almanya'da bireylerin çalışma süresinin artırılması kaçınılmaz. IW bu konuda pek çok Avrupa ülkesinin geçen on yıl zarfında oldukça başarılı adımlar attığını belirtiyor.
İspanya'da örneğin 15-64 yaş için kişi başına çalışma süresi 2013-2023'te yüzde 15, Yunanistan'da yüzde 21, Polonya'da da yüzde 23 arttı. Almanya'da ise 2013'e kıyasla çalışma saati sadece yüzde 2 artış kaydetti.
Politika yanlış teşvikleri ortadan kaldırmalı
Almanya'da ayrıca tam zamanlı çalışmayanların oranı da başka birçok ülkeye göre oldukça yüksek. Almanya'da 2023'te çalışanların yaklaşık yüzde 30'u yarı zamanlı çalışırken İtalya'da bu oran yaklaşık yüzde 18, Polonya'da ise sadece yüzde 6 olarak kayıtlara geçti.
Almanya'da oranın yüksek olmasının nedenlerinin başında dezavantajlı dikey vergi sistemi, yani çok çalışan ve kazananların vergi oranının da artması olduğu belirtiliyor ve bunun fazla çalışmayı cazip kılmak yerine aksine caydırıcı rol oynadığı belirtiliyor.
Ayrıca kesintisiz emeklilik için 45 yıl çalışmış olma şartı aranan Almanya'da 63 yaşında erken emekliye ayrılanların sayısının da görece yüksek olduğu kaydedilip "Alman hükümeti ülke refahını korumak, ekonomik büyümeyi sağlamak ve gelir dağılımında dengeyi tutturmak istiyorsa yanlış politikalardan ve gereksiz teşviklerden vazgeçmeli" deniyor.
Fransa ve Belçika'da daha az çalışılıyor
OECD verilerini baz alarak raporu hazırlayan IW uzmanları, Almanya'daki çalışma süresi eleştirilse de daha az çalışılan ülkeler bulunduğunu da söylüyor ve Fransa ile Belçika örneğini veriyor. Fransa'da 2023'te bir kişi ortalama bin 25 saat, Belçika'da da bin 21 saat çalışarak alt sıralarda yer aldı. En çok çalışılan ülkelerde ise başı bin 402 ile Yeni Zelanda alırken bin 326 ile onu Çekya, onu da bin 312 ile İsrail izledi.
Almanya'da refahın korunması için çalışma süresindeki artış dışında kapatılamayan kalifiye eleman açığının giderilmesi gerektiği de hatırlatılıyor. Son yıllarda gastronomiden hizmet sektörü ve zanaat mesleklerine, birçok alanda pek çok işletme kapanırken veya çalışma saatlerini düşürürken hasta ve yaşlı bakımı veya çocuk yuvası gibi gibi alanlarda çalışanların da fazla mesaiden yıprandığı haber veriliyor.
Bir dini bayram günü iş günü olsun talebi
16 eyaletten oluşan Almanya'da hem federal düzeyde hem de eyaletler bazında çok sayıda dini ve resmi bayram var ve bu yıl bu bayramların çoğu çalışma günlerine denk geliyor. Ekonomik açıdan zengin bir eyalet olan Bavyera'da örneğin bu yıl 13 tatil günü söz konusu.
Ayrıca bayramların Salı veya Perşembe günlerine denk gelmesiyle aradaki çalışma günlerinde de izin alan sayısı artınca, ekonomik gidişatın iyi olmadığı ülkede en azından bir dini tatil gününün kaldırılması talepleri yüksek sesle dillendirilmeye başladı.
Çalışma sürelerine dair raporu hazırlayan IW'nin Direktörü Michael Hüther'e göre bir tatil günün kaldırımasıyla Almanya'da 8 milyar 600 milyon euro devlet bütçesine katkı sağlanması mümkün. Uzman Danimarka'nın geçen yıl bir tatil gününü kaldırması ve iş gününe çevirmesiyle hazineye 400 milyon euro kazanıldığını hatırlatıyor.
Münih merkezli Ekonomik Araştırma Enstitüsü (Ifo) Başkanı Clemens Fuest de bir tatil gününün kaldırılması teklifini destekliyor. "Bunun aksine daha çok izin günü ve daha az haftalık çalışma saatleri talep ediliyor ki enflasyondan kaçınmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak istiyorsak o yanlış yol olur" diye uyarıyor.
Sendikalar ne diyor?
Sendikalar ise genel olarak çalışma saatlerinin artmasına karşı ve bunun çalışanların sağlığını tehdit ettiğini ve sosyal adalet üzerinde olumsuz etki yaratacağını söylüyor. İşçi hakları temsilcileri ayrıca ekonomideki kötü gidişat ve kalifiye iş gücü açığı nedeniyle emeklilik yaşının yükseltilmesi taleplerini de reddediyor.
Alman Sendikalar Konfederasyonu (DGB), çalışma süresini uzatmak yerine verimliliğin artırılmasını, çalışma süresinin daha esnek hale getirilmesini ve haftalık çalışma süresinin düşürülmesini talep ediyor.
Almanya'da farklı branşlara, toplu sözleşmelere ve eyaletlere göre çalışma saatleri kısmen farklılık gösterse de yaygın çalışma süresi haftada 40 saat. En fazla ise hafta 48 saat çalışmak yasal olarak mümkün.
Emeklilik yaşı ise 2012 yılından bu yana kademeli şekilde 65'ten 67'ye yükseltiliyor. Düzenlemeye göre 1964 yılında doğan biri 2031'de 67 yaşında normal süresini doldurup emekli olabilecek. Kesintisiz emeklilik maaşı için aranan çalışma ve prim ödemiş olma süresi de 45 yıl.
MANSETDE