Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan yeni bir rapor , dünya genelinde sahte malların değerini 416 milyar euronun üzerinde, yani küresel ithalatın yaklaşık yüzde 2,3'ü olarak hesaplamakta. Türkiye ise, bu sahte ürünleri AB'ye en çok ihraç eden ikinci ülke konumunda.

Ekran Alıntısıfdf

AB, den Trump'a gümrük vergisi tepkisi: Yanıtsız kalmayacak AB, den Trump'a gümrük vergisi tepkisi: Yanıtsız kalmayacak

Sahte ürünlerin başlıca hedefi AB ülkeleri. AB'ye ithal edilen ürünlerin yaklaşık 99 milyar eurosu, yahut yüzde 4.7'si sahte.

Ekran Alıntısısfdssa

Dikkat çekici bir şekilde, sahte ürünler için dünyanın en iyi 25 varış noktasından 20'si AB üyesi ülkelerden oluşuyor.

Ele geçirilen mallar dikkate alındığında Almanya, hacim olarak ABD'den sonra ikinci sırada yer alırken değer olarak dünya lideri konumunda: Alman polisi, toplam sahte ürünlerin, toplam kıymet olarak, dörtte birinden fazlasını ele geçiriyor.

Fransa ve Belçika da sırasıyla küresel ele geçirilen toplam değerin yüzde 9'u ve yüzde 7'si ile başlıca hedefler arasında.

AB'ye giden sahte ürünlerin ana kaynağı ne?

Avrupa Birliği'ne gönderilen ve ele geçirilen sahte ürünlerin yarısından fazlası Çin'den gelirken, bunu yüzde 22 ile Türkiye ve yüzde 12 ile Hong Kong takip ediyor.

Raporda, "Sahte ürün ticareti yolsuzluğu ve organize suçları körükleyerek inovasyonun engellendiği, tüketici güveninin aşındığı ve kaynakların meşru işletmelerden yasadışı faaliyetlere yönlendirildiği bir kısır döngü oluşturuyor" deniyor.

En yaygın gönderi yöntemi yüzde 58 ile posta. Ekspres kurye (yüzde 17), hava yolu (yüzde 13) ve kara yolu (yüzde 10) da sahte ürün kaçakçılığında yaygın olarak kullanılmakta.

Oyuncaklar, kozmetikler: Yetkililer sahteciliğin tehlikesi konusunda uyarıyor

AB gümrük memurları, sağlık ve güvenlik sorunları yaratan önemli miktarda sahte mal rapor etti.

Kozmetik ve oyuncaklar en büyük endişe kaynağı. Bu ürünler 2020-21'de ele geçirilen hacim bakımından sırasıyla altıncı ve yedinci sıralarda yer aldı. Listede 10. sırada bulunan sahte otomotiv parçaları ve 12. sıradaki eczacılık ürünlerinin varlığı da özellikle bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor.

Giyim eşyaları ve ayakkabılar genel olarak en sık ele geçirilen sahte ürünler oluyor. Ancak değer açısından bakıldığında, sahte saatler toplamın yaklaşık yüzde 30'unu oluşturarak listenin başında yer almakta.

OECD'ye göre, COVID-19 salgını ve Ukrayna'daki savaş da dahil olmak üzere son küresel krizler fikri mülkiyetin korunmasını daha da zorlaştırdı.

Bozulan tedarik zinciri ve değişen ticari düzenleme uygulama öncelikleri, risk yönetimine yeni karmaşıklık katmanları eklemiş durumda.

KAYNAK/EURONEWS