Halktan iş insanlarına, STK temsilcilerinden spor camiası liderlerine, öğretmenlerden gazetecilere, hukukçulardan akademisyenlere kadar yüzlerce kişinin katıldığı etkinlik, bugün saat 11.00’den 18.00’e kadar yoğun bir katılımla sürdü.

Programa; T.C. Hamburg Başkonsolosu Berati Alver, TGH Başkanı Murat Kaplan, Eğitim Ataşesi Mustafa Ekici, Öğretmenler Derneği Başkanı Bilge Yörenç, antropolog–yazar Murat Çatal, genç içerik üreticisi Serra Bildiren, ve çok sayıda medya mensubu katıldı.

Açılış konuşmasını yapan HTBB Başkanı Ahmet Durmuş, Hamburg’daki Türk toplumunun medya–toplum ilişkisindeki görünürlük eksikliğine dikkat çekerek, “Bu kadar güçlü bir nüfusun neden hâlâ sesi duyulmuyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

HTBB’nin etkinlik dosyasında şu kritik sorular öne çıktı:
• Türk toplumu neden hâlâ medyada daha görünür değil?
• Toplum–medya arasındaki iletişim boşluğu neden doldurulamadı?
• Hamburg’daki medya gerçekten toplumu temsil ediyor mu?
• Önyargıların kırılmasında medya üzerindeki sorumluluk yerine getiriliyor mu?
• Reklam ve tanıtım desteği olmadan medya ayakta kalabilir mi?
• Türk işverenler neden medya yatırımı yapmaktan kaçınıyor?
• Amatör liglerde onlarca takım varken spor haberleri neden zayıf?
• Gazeteciler geçimini nasıl sağlıyor? Meslek kaç kişiyle yürütülüyor?
• 64 yıllık birikime rağmen neden ortak bir ses hâlâ oluşmadı?

İşte bütün bu sorular, gün boyunca yapılan konuşmaların çerçevesini oluşturdu.

2-29

Başkan : AHMET DURMUŞ’TAN ÇOK NET TESPİTLER

HTBB Başkanı Ahmet Durmuş, açılış konuşmasında basın mensuplarına sık sık yöneltilen “bunlar gazeteci mi?” gibi küçümseyici yaklaşımların hem basın emekçilerini hem de bu mesleğe heves eden gençleri yaraladığını söyledi.

Durmuş, şu noktaların altını güçlü şekilde çizdi:

* Hamburg Türk Basını sandığınızdan daha geniş bir meslek grubudur

“Gazeteci yalnızca mikrofon tutan kişi değildir. Aramızda yazarlar, grafik tasarımcılar, editörler, yayıncılar, sosyal medya yöneticileri, danışmanlar, hatta yıllarca bu mesleğe emek verip bugün emekli olan büyüklerimiz bile bu birliğin bir parçasıdır.”

* medya destek görmedikçe ayakta duramaz

Durmuş, reklam kültürünün hâlâ eski anlayışta kaldığını belirterek:

“Klasik gazetelere reklam veren iş insanlarımız, dijital medya söz konusu olduğunda ‘bu zaten ücretsiz’ zannediyor.
Oysa dijital medya daha ucuz ama daha çok emek, zaman, ekipman ve profesyonellik istiyor.”

* Türkiye’den gelen yaklaşımla Almanya’daki medya gerçeği karıştırılıyor

“Buradaki medya Türkiye’den çok farklı koşullarda çalışıyor. Basın mensuplarının önemli bir kısmı geçimini sadece gazetecilikten sağlayamıyor. Ek iş yapmadan ayakta kalmak çok zor.”

* Toplumun medya okuryazarlığı güçlenmedikçe medyanın etkisi sınırlı kalır

Durmuş, toplumun medyadan beklentisini ve medyaya verdiği değeri yeniden düşünmesi gerektiğini söyledi.

Bu açılış konuşması, günün geri kalan tartışmalarının tonunu belirledi.

3-24

BAŞKONSOLOS BERATİ ALVER: “TÜRKÇE, KİMLİĞİN TEMEL TAŞIDIR”

Başkonosolos Berati Alver, konuşmasında Türk toplumunun en büyük zenginliğinin kültür, dil ve eğitim alanındaki birikimi olduğunu ifade etti.
Özellikle Türkçe derslerinin azalması konusunda ciddi bir uyarıda bulundu.

* “Türkçe’yi kaybeden kimliğini kaybeder”

“Bir toplum varlığını ancak diliyle korur.
Türkçe eğitimine gereken önemi vermezsek, gelecek kuşaklarımız kimlik bunalımı yaşayacaktır.”

* Meslek eğitimi ve staj krizine dikkat çekti

“On yıl önceki staj imkânlarımız bugün neredeyse sıfıra düştü.
Bu konuda acil alarm zilleri çalıyor.”

* Kurumsallaşma konusunda Türk toplumuna çağrı

“Diğer diasporalar köklü vakıflarla, okullarla, kültür merkezleriyle büyüyor.
Bizim de artık daha büyük yapılara geçmemiz gerekiyor.”

* Gençlerin spor ve sanatla desteklenmesi şart

Uyuşturucu, suç ve dijital bağımlılık konularında sporun ve sanatın hayati önem taşıdığını vurguladı.

Alver’in konuşması salonda büyük ilgi gördü ve günün en kapsamlı değerlendirmelerinden biri oldu.

M A N S E Tffdsfs

MURAT KAPLAN (TGH): “BİRBİRİMİZE DESTEK OLMAK ARTIK ŞART”

TGH Baskani Murat Kaplan, Almanya’daki Türk toplumunun geçmişte birbirine yeterince sahip çıkmadığını söyledi.

“Bizi bölmek isteyenler oldu, başarılı da oldular.
Artık bu hatayı tekrar etmeyelim.”

* Alman kurumlarında daha çok görünür olmalıyız

İlçe meclisleri, komisyonlar ve siyaset alanında Türklerin sayısının çok az olduğunu söyledi.

5-12

MUSTAFA EKİCİ (EĞİTİM ATEŞESİ): “TÜRKÇE BİZİM GELECEK SÖZLEŞMEMİZDİR”

Ekici’nin konuşmasının ana teması yine Türkçe oldu.

“Türkçe dersleri sadece bir ders değil, Hamburg’daki Türk medyasının da geleceğidir.”

Türk toplumunun eğitim duyarlılığına teşekkür etti ancak dernekler ve medya organlarının daha aktif rol alması gerektiğini söyledi.

M A N S E Tfdsf

BİLGE YÖRENÇ (ÖĞRETMENLER DERNEĞİ): “GENÇLER TÜRKÇEYİ KAYBEDERSE MEDYA OKURU DA KALMAZ”

Yörenç’in en çarpıcı tespiti şuydu:

“Dördüncü nesile Türkçe’yi veremezsek, yarın Türkçe haber okuyacak kimse kalmaz.”

Medyaya büyük bir çağrı yaptı:
Türkçe derslerini görünür kılın, aileleri bilinçlendirin, milli bayramları işleyin.

4-20

MURAT ÇATAL (YAZAR): “SORU ŞU: GENÇLİK NEREYE GİDİYOR DEĞİL, BİZ GENÇLİĞİ NEREYE İTİYORUZ?

Çatal, medyanın gençlik üzerindeki etkisinin devasa olduğunu anlattı.

Gençlerin ahlak, kültür ve kimlik arayışında rol modelleri artık ekranlar.

“Algoritmalar gençlerin karakterini şekillendiriyor, biz hâlâ seyrediyoruz.”

6-5

SERRA BİLDİREN (GENÇ İÇERİK ÜRETİCİSİ)

“GENÇLER GAZETE OKUMUYOR, TELEVİZYON İZLEMİYOR. DİJİTALE GELİN.”**

Serra’nın konuşması salonda gençliğin sesini yansıttı.

* “Ait hissedemiyoruz” dedi

Gençlerin hem Almanya’ya hem de Türkiye’deki kültüre tam olarak ait hissedemediğini anlattı.

* TikTok deneyimini anlattı

Türkçe dersi videolarının binlerce kişiye ulaştığını, gençlerin birçok fırsattan habersiz olduğunu söyledi.

“Gençlere ulaşmak istiyorsanız kısa videolara, doğal içeriklere, canlı yayınlara açılmalısınız.”

Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.07 (1)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.07Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.07 (3)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.07 (2)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.08 (1)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.08Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.07 (4)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.08 (3)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.08 (2)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.09Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.08 (4)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.09 (1)Whatsapp Image 2025 12 01 At 03.44.06

PANEL VE SORU–CEVAP: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE GEÇİM ZORLUĞU DAMGA VURDU

Soru–cevap bölümünde şu sorular en çok konuşulanlar oldu:
• Basın gerçekten özgür mü?
• Gazeteciler nasıl geçiniyor?
• Neden spor daki şike haberleri yapılmıyor?
• Almanya’daki medya Türkiye’den neden farklı?

Gazetecilerin verdiği yanıtlar çok netti:
• Reklam gelirleri çok düşük.
• Birçok gazeteci ek iş yapmak zorunda.
• Tam bağımsız gazetecilik ekonomik olarak neredeyse imkânsız.
• Yerel medya öncelikli olduğu için Türkiye’deki bazı olayları işlenmiyor.

M A N S E Tfdsfds-2

GÜNÜN SONUCU: “BİRLİK OLMAZSA MEDYA DA TOPLUM DA GÜÇLENEMEZ

Program, kahve molası ve ikramların ardından karşılıklı sohbetler, açık mikrofon ve STK–halk sorularıyla tamamlandı.

Ortaya çıkan ortak sonuç şuydu:

HAMBURG’TAN GELDİLER, İSTANBUL’DA OLAYLAR OLAYLAR
HAMBURG’TAN GELDİLER, İSTANBUL’DA OLAYLAR OLAYLAR
İçeriği Görüntüle

Türk toplumu güçlü olmak istiyorsa, güçlü bir medya oluşturmak zorunda.
Medya güçlenmek istiyorsa toplumdan destek almak zorunda.

1-42

Programın moderatörlüğünü gazeteci Ali Akdemir ve Naci Aslan ikilisi yürüttü.
Günün akışı boyunca hem konuşmacıların süre yönetimini hem de soru–cevap bölümlerini başarılı bir şekilde yöneten moderatörler, salonun enerjisini kontrol ederek programın 11.00’den 18.00’e kadar kesintisiz ve düzenli ilerlemesini sağladı.

Haber Ömer Polat - Fotoraf Yaşar Yıldırım