Aileyle Bağlarını Koparan Kız Evlat Miras Dışı Bırakıldı
Olayda, maddi durumu iyi olan bir aile, uzun yıllar boyunca kendileriyle hiçbir şekilde iletişime geçmeyen kızlarını noter huzurunda hazırladıkları vasiyetnameyle mirastan çıkardı. Kızları ise bu karara itiraz ederek konuyu yargıya taşıdı ve ailesini ihmal etmediğini öne sürdü. Ancak mahkeme sürecinde dinlenen tanıklar ve toplanan deliller, genç kadının ailesiyle hiçbir bağ kurmadığını, ziyaretlerde bulunmadığını ve aile onurunu zedeleyici bir yaşam sürdüğünü ortaya koydu.
Yargıtay: Aile Yükümlülükleri İhlal Edilirse Miras Hakkı Kaybedilir
İlk derece mahkemesi, vasiyetnamenin geçerli olduğu kanaatine vararak davayı reddetti. Ancak istinaf mahkemesi kararı bozdu. Son sözü ise Yargıtay söyledi. Yüksek Mahkeme, anne ve babasını yıllarca arayıp sormayan, ağır hastalıklarında dahi ilgilenmeyen bireyin mirastan çıkarılmasının hukuka uygun olduğuna hükmetti.
Kararda, tanık beyanlarına yer verilerek, söz konusu kişinin “nikahsız birliktelik”, “mezar yeri var mı bu adamın?” gibi ifadelerle aile onurunu zedelediği, bu durumun da mirastan çıkarılma için yeterli gerekçeyi oluşturduğu vurgulandı.
Bu Karar Ne Anlama Geliyor?
Hukukçulara göre bu karar, benzer durumdaki aileler için emsal niteliği taşıyor. Aile hukukundan doğan yükümlülüklerini ağır biçimde ihlal eden çocuklar, vasiyetnameyle mirastan çıkarılabilir. Ancak bu işlemin geçerli sayılabilmesi için ciddi gerekçelerin, belgelerle ve tanıklarla desteklenmesi gerekiyor.
Hukuki Dayanak:
Türk Medeni Kanunu Madde 510:
Mirasbırakan, mirasçısını kendisine veya ailesine karşı ağır bir suç işlemişse ya da aile hukukundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemişse vasiyetname ile mirasçılıktan çıkarabilir.
MANSETDE
