Leipzig’de düzenlenen Adalet Bakanları Konferansı’nda alınan karara göre, araç kiralama işi yapmak isteyenlerin geçmişi titizlikle incelenecek. Böylece, ticari araç kiralama piyasası daha sıkı biçimde düzenlenecek.
Berlin’in önerisinin arkasında, güvenlik birimlerinin dikkat çekici tespitleri var. Emniyet kaynaklarına göre, çok sayıda araç kiralama şirketi doğrudan ya da dolaylı şekilde organize suç örgütleriyle bağlantılı. Özellikle bazı şirketlerin, ağır suçlarda kullanılacak araçları suç gruplarına sağladığı belirtiliyor. Bu araçlar; ATM patlatma olaylarında, para nakil aracı soygunlarında, uyuşturucu taşımacılığında, insan kaçakçılığında ve yasa dışı sokak yarışlarında kullanılıyor.
Polis kaynakları, bazı kiralama şirketlerinin artık suç dünyasının “sistemin parçası” haline geldiğini belirtiyor. Soruşturmalarda, sosyal yardım alan kişilerin dahi lüks araçlar kiraladığına sıkça rastlanıyor.
Mevcut yasalara göre araç kiralama işi yapmak için yalnızca işletme kaydı yaptırmak yeterli. Ne güvenilirlik denetimi ne de mali kayıt yükümlülüğü bulunuyor. Ayrıca bu şirketler, bankalar veya sigorta şirketleri gibi kara para bildirim zorunluluğuna da tabi değil. Bu durum, bazı firmaların faaliyetlerini yurt dışına taşıyarak denetimden kaçmasına yol açıyor.
Eyalet adalet bakanları, bu boşluğu doldurmak için kiralama şirketlerine ruhsat zorunluluğu getirilmesini talep ediyor. Yeni sistemle birlikte, sabıka kaydı bulunan kişilerin araç kiralama işi yapması yasaklanacak. Ayrıca sigorta belgeleri, ticari sicil kayıtları ve Eyalet Kriminal Dairesi (LKA) sorgulamaları standart hale getirilecek.
LKA’nın hazırladığı son rapor, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Berlin’deki yaklaşık 2.000 araç kiralama şirketinden 60’ının organize suçlarla bağlantılı olduğu tespit edildi. Bu firmaların toplamda 2.200 aracı bulunuyor. İki yıl önce bu sayı 40 şüpheli şirket düzeyindeydi. Ancak yetkililer, suç odaklı firmalara karşı yasal araçların halen yetersiz olduğunu vurguluyor.
Yeni düzenleme, Berlin’in organize suçla mücadelesinde dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Yetkililer, bu adımın hem suç örgütlerinin finansal kaynaklarını daraltacağını hem de şehirdeki güvenliği artıracağını belirtiyor.





