Hamburg Manşet
Farklı sektörlerde tecrübe edinen Volkan Arat ile yaptığımız röportaj şu şekilde:
Volkan Arat kimdir, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İstanbul doğumluyum, 2005 yılında Almanya’ya geldim. 43 yaşında iki çocuk babasıyım. Ticaretle, sanatla, müzikle, yazarlıkla uğraşan hayatın bütün ilgi çekici alanlarını tatmaya çalışana biriyim.
Müzisyenim; piyanistim, şarkı yazıyorum ve müzik besteliyorum. Yazar olarak Türkiye’de çıkmış ’Aşk acısı nasıl unutulur’ diye bir kitabım var. 2009’dan beri reklam ajansım var. Türk televizyonlarının reklam temsilciliğini yapıyorum. Onun haricinde şirketler için web siteleri, kurumsal tasarımlar gibi hizmetler veriyorum.
Ticaret alanında telefon aksesuar toptancılığı, telefon toptancılığı, ev elektroniği gibi şeylerle uğraşıyorum. Online satış kanallarım var.
Farklı branşlardaki çalışmalardan en çok hangisini severek yapıyorsunuz?
V. ARAT: Reklamcılığı çok severek yapıyorum. Ben Türkiye’deyken de reklam sektörü ile uğraşıyordum. Reklam sektöründe çalışmanın avantajı her sektörü tanımak. Bugün bir restoran hakkında da bilgim vardır, bir kasap hakkında, bir market hakkında da bilgim vardır. Her sektör bir bilgi sağlıyor. Sektör içinde farklı farklı fikirler, çözümler üretmek beni her zaman mutlu ediyor, bana haz veriyor. Onların reklamlarını planlarken, kurgularken, organize ederken daha çok fikir üretme üzerine çalışıyorum. O konuda farklı fikirlere sahip olduğuma inanıyorum ve fikirlerime her zaman güveniyorum. Yaptığım işlerde bir şekilde fark yaratmaya çalışıyorum.
Basınla ne zaman tanıştınız?
V. ARAT: Yıllar önce üç ortak europahaber.com kurmuştuk. Nebahat Uzun, Erdal Altuntaş ve ben. Yaklaşık 2,5 sene aktör olarak bu haber sitesini işledik. İlk online haber sitelerinden biriydi. Ondan sonra yoğunluktan dolayı mecburen bu sektörden uzaklaşmak zorunda kaldım ama yazmayı seviyorum. Haber yazmak, insanlara bir şekilde yazdıklarımızla ulaşmak bana her zaman keyif vermiştir ve keyif vermeye devam ediyor. Bu mecrada yazarlık inşallah tekrar olacak.
Çalışmalarınızda nelere önem veriyorsunuz?
V. ARAT: Ben bir girişimciyim. Sürekli yeni fikirleri hayata geçirmek benim için çok önemli. İnsanların denemeye cesaret edemeyeceği fikirleri uygulamaya koymak, yapmaya cesaret edemedikleri projeleri hayata geçirmeye çalışmak. Başarılı olmak veya olmamak, bunun benim için hiçbir önemi yok. Başarısızlık benim için asla bir kayıp değil tam tersine inanılmaz büyük deneyim ve tecrübe, ben bundan keyif alıyorum. Bu benim için önemli. Benimle çalışan insanlara da hep bunu bu şekilde yansıtmaya çalışıyorum. Denemek çok güzel bir şey. Kaybetmek veya başaramamak hiç de korkulacak şeyler değil. Yani insanları iş hayatında hiçbir şeyi bir engel olarak görmemeleri gerekiyor. Asla yapamam diye bir şey yok, sadece denemekten korkarım diye bir şey var. Denemekten korkmadıktan sonra yapılamayacak, başarılamayacak hiçbir şey yok. Başaramamak tam tersi muhteşem bir tecrübe verip, bir sonraki adımı daha güçlü kılıyor. Bir hayaliniz varsa mutlaka deneyin, ertelemeyin. Erteleyecek kadar uzun bir zaman veya hayatımız yok. Hayaller hayalleri, adımlar da adımları doğuruyor. Birlikte çalıştığım insanlara da motivasyon kaynağı olarak, onların da yeni atılımlarla ticaret hayatına entegre olmasına çabalıyorum.
Röportaj: Manşet