Spahn, “Rus saldırganlığı tamamen yeni bir tehdit durumudur. Almanya'da konuşlandırılmış ABD nükleer bombaları artık yeterli caydırıcılık sağlamıyor” diyerek, Avrupa'nın mevcut güvenlik mimarisinin yetersiz kaldığını ileri sürdü. CDU’lu politikacıya göre, Avrupa’nın güvenliğinin sağlanması için daha güçlü, daha bağımsız ve kolektif bir nükleer savunma stratejisine ihtiyaç var.

"Yüksek maliyetli ama gerekli"

Mahkemeden Sınır Dışı Freni: Psikolojik Durumu Nedeniyle Türkiye’ye Gönderilemiyor Mahkemeden Sınır Dışı Freni: Psikolojik Durumu Nedeniyle Türkiye’ye Gönderilemiyor

Spahn, Fransa ve İngiltere’nin mevcut nükleer cephaneliklerine atıfta bulunarak, bu kapasitenin yalnızca bu iki ülkenin sorumluluğunda kalmaması gerektiğini belirtti. “Avrupa caydırıcı bir güç haline gelmeli. Fransa ve İngiltere'nin nükleer cephaneliğine Almanya'nın ya da Avrupa'nın ortak katılımı ile, belki başka Avrupa ülkeleriyle birlikte kendi payımızı da koyarak bir çözüm geliştirmeliyiz” diyen Spahn, bu tür bir savunma hamlesinin yüksek maliyetine rağmen gerekli olduğunu vurguladı: “Eğer korunmak istiyorsanız, bunu finanse etmek zorundasınız.”

Tarihi hassasiyetler, politik itirazlar

Spahn, Almanya’nın nükleer silahlar konusundaki tarihi çekincelerinin farkında olduğunu da dile getirerek, “Hangi savunma reflekslerinin hemen devreye gireceğini biliyorum. Ama evet: bağımsız bir Avrupa nükleer savunma kalkanı hakkında açık ve ciddi bir tartışma yapmamız gerekiyor,” ifadelerini kullandı.

Ancak Spahn’ın bu çıkışı, özellikle siyasi rakipleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Sol Parti milletvekili Sören Pellmann, Spahn'ın önerisini tarihsel bir perspektiften değerlendirdi ve “Bu fikir, Alman tarihinin bilinen megalomanisinin sınırlarında geziniyor” şeklinde konuştu. Pellmann, Almanya’nın nükleer silahlar konusunda daha sorumlu ve temkinli davranması gerektiğini belirtti.

Koalisyon ortağı SPD’den de açıklamalar gecikmedi. Parti içinden yapılan değerlendirmelerde, Spahn'ın açıklamaları “sorumsuz ve tehlikeli bir yönelimin işareti” olarak nitelendirildi. SPD’li yetkililer, Almanya’nın nükleer silahlardan uzak durma ilkesine bağlı kalması gerektiğini savunarak, Avrupa güvenliği için diplomasi ve savunma ittifakları içinde kalmanın öncelik taşıdığını vurguladı.

NATO mu, Avrupa mı?

Uzmanlar, Spahn’ın önerisinin yalnızca ulusal bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda transatlantik ilişkiler açısından da önemli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Almanya’nın NATO çerçevesindeki yükümlülükleri ve ABD ile olan nükleer paylaşım düzenlemeleri, Avrupa merkezli yeni bir nükleer stratejinin önünde hukuki ve diplomatik engeller oluşturabilir.

Jens Spahn’ın çıkışı, Avrupa'nın ortak savunma politikası yönünde daha güçlü adımlar atması gerektiği yönündeki çağrıların son halkası olarak değerlendiriliyor. Ancak, önerinin Almanya iç siyasetinde ve uluslararası ilişkilerde uzun süre tartışılacağı kesin görünüyor.

MANSETDE