M.’nin paylaştığı mesajda şu ifadeler yer alıyordu:
“Hayır, devletten finanse edilen herkes net olarak vergi ödemez, vergilerden yaşar. Her memur, her siyasetçi, devlet şirketindeki her çalışan, devlet tarafından sübvanse edilen herkes. Hiçbir parazit net olarak herhangi bir vergi ödemiyor.”
Sabah baskını ve PIN dayatması
M., 11 Kasım’da mahkemece verilen arama kararının ardından 13 Kasım sabahı saat 06.00’da polislerin kapısını çaldığını anlattı. Aramayı gerçekleştiren ekibin devlet koruma biriminden geldiğini belirten M., polisin kendisine “cep telefonunu ve PIN kodunu vermesi ya da dairenin tamamen aranacağı” yönünde seçenek sunduğunu söyledi. M., baskı altında telefonunu teslim ettiğini aktardı.
Gözaltına alınmak üzere hazırlandığı sırada polis memurlarının kendisini sürekli gözetlediğini anlatan M., tuvalete dahi bir polisle birlikte girdiğini ifade etti. Yolda bir polisin kendisine, paylaşımındaki “parazit” ifadesinin insanlara doğrudan saldırı niteliği taşıdığı için sorun teşkil ettiğini söylediğini belirtti.
Karakolda parmak izi, fotoğraf ve ameliyat izi
Göppingen’deki karakola götürülen M., burada parmak izinin alındığını, çeşitli açılardan fotoğraflarının çekildiğini, hatta apandisit ameliyatı izinin fotoğraflanabilmesi için üstünü çıkarmaya zorlandığını dile getirdi. Polis ayrıca DNA analizi için kan örneği almak istedi ancak M. bu talebi reddetti.
M., arama ya da ifade işlemleriyle ilgili herhangi bir tutanak verilmeden serbest bırakıldığını, polisin kendisini eve geri götürdüğünü söyledi. Mahkeme ve savcılık, “halkı kışkırtma” suçlamasının hangi ifadeye dayandığını açıklamazken, M. suçlamanın paylaşımındaki “parazit” kelimesi nedeniyle yöneltildiğini düşünüyor.
Avukat: “Saçma ve yasa dışı”
M.’nin avukatı Marcus Pretzell, polisin uygulamalarını “saçma ve yasa dışı” olarak nitelendirdi. Pretzell’e henüz dosyaya erişim izni verilmediği belirtildi. Haberde ayrıca, “parazit” kelimesinin Nazi döneminde Yahudileri hedef göstermek için kullanıldığı hatırlatılırken, M.’nin nasyonal sosyalizmle herhangi bir bağının olmadığını açıkça reddettiği aktarıldı.
Olay, Almanya’da ifade özgürlüğü, kamu görevlilerinin korunması ve polis uygulamaları üzerine yeni bir tartışma başlattı.