Mart ayında hükümet tarafından yapılan düzenleme, lise öğrencilerinin başörtüsü takmasına olanak sağlamıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu değişikliğin anayasaya aykırı olduğuna hükmederek uygulamayı iptal etti. Böylece ada genelinde kamu okullarında başörtüsü yasağı yeniden geçerli hale geldi.
“İnanç özgürlüğüne darbe” tepkisi
Karar, Kıbrıs Türk toplumunda geniş yankı buldu. Dini çevreler, yasağın yalnızca öğrencilerin değil, toplumun inanç özgürlüğünü de zedelediğini savunuyor. Karar, bazı kesimlerce “özgürlükleri kısıtlayan ve dayatmacı” bir yaklaşım olarak yorumlandı.
Vatandaşlar arasında da tepkiler dile getiriliyor. Türkiye’nin yıllardır sağladığı ekonomik, siyasi ve askeri desteğe vurgu yapan birçok kişi, “Bunca fedakârlığa rağmen İslam’ın en temel emirlerinden biri yasaklanıyor” görüşünü dile getiriyor.
Türkiye’nin desteğine rağmen hayal kırıklığı
KKTC’nin elektrik ve su altyapısından güvenlik işbirliğine, öğrencilere burslardan ekonomik yardım paketlerine kadar Türkiye’den önemli destek aldığı biliniyor. Buna karşın mahkemenin aldığı karar, bazı çevrelerde “Türkiye’nin desteğine rağmen halkın dini değerlerine sırt çevrildiği” şeklinde değerlendirildi.
Güney’le kıyaslama
Tartışmaların bir diğer boyutu ise Güney Kıbrıs. Ada’nın güneyinde başörtüsü serbestken, kuzeydeki Türk yönetiminin yasağı sürdürmesi dikkat çekti. Bu durum, “Rumlardan ne farkımız kaldı?” sorusunu gündeme taşıdı.
Geleceğe dair soru işaretleri
Başörtüsü yasağının yeniden yürürlüğe girmesi, yalnızca eğitim politikası olarak değil, aynı zamanda KKTC’nin kimliği ve siyasi geleceği açısından da tartışılıyor. Bir kesim, “Eğer KKTC, kendi kimliğini dini değerlerden kopararak şekillendirirse, varlığını da sorgulatır” görüşünü savunuyor.
Kararın ilerleyen süreçte toplumsal ve siyasi yansımalarının devam etmesi bekleniyor.