Cumhuriyetin 100. yıl kutlamasında konuşan Karayalçın: "Bizim yeniden, biz olmamız gerekiyor”

Hamburg Manşet

Hulisi Işıtan'ın Başkanı olduğu CHP Hamburg Birliği tarafından Cumhuriyetin 100. yılı kutlandı. Armada düğün salonda gerçekleşen kutlamaya SHP eski Genel Başkanı Murat Karayalçın konuşmacı olarak katılırken, Hamburg Parlamentosu SPD milletvekillerinden Güngör Yılmaz, Ali Şimşek, STK Temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Kutlama programı Aytun Ede'nin müziği, Cemalettin Zeyrek'in müziği eşliğinde Hüseyin Ertuğrul’un okuduğu şiirlerin ardından, Murat Karayalçın konuşması ile devam etti.

Cumhuriyetin ilk yüzyılında Türkiye’nin ekonomisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Karayalçın, 2023 yılındaki kişi başına düşen milli gelirin öngörüldüğünden daha az olduğunu belirtti. İhracatların 100 yıl içinde arttığını ancak bu yıl için öngörülen 500 milyar yerine 255 milyar ihracat yapıldığını açıklayan Karayalçın, verdiği rakamların yine de gelişmenin olduğunu gösterdiğini belirtti.

“Demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarında maalesef çok başarısızız"

Türkiye’deki başarı ve başarısızlıklarla ilgili konuşan Karayalçın, üç başarısızlığı çok önemsediğini söyledi. Karayalçın, “Demokrasi, hukuk devleti ve insan haklarında maalesef çok başarısızız. Bana göre bu üç konuda ülkeme yakıştıramadığım bir seviyede bulunuyoruz. Bu çok temel bir başarısızlıktır” dedi.

İkinci temel başarısızlığın gelir dağılımındaki çarpıklığın olduğunu, hakça paylaştırılamadığını söyleyen Karayalçın, araştırmalar sonucu en üst kesimin yüzde 20 milli geliri aldığını, en alt kesimin ise yüzde 6’sını aldığına dikkat çekti Karayalçın, “Ben sosyal demokratım, solcuyum. Dolayısıyla bana göre bir ülkenin performansında gelir önemlidir ama o gelirin nasıl dağıtıldığı daha da önemlidir” diye konuştu.

"En önemli toplumsal barışın yetersizliğidir”

“Bana göre en önemli sorunumuz bizim biz olmaktan çıkmamızdır, toplumsal barışın yetersizliğidir” şeklinde konuşan Karayalçın, toplumsal barışta geriye gidildiğini, siyasetin toplumsal sorunların çözümü için yapıldığını ifade etti ve şunları söyledi: “Eğer toplumsal sorunların çözümlerini bir yana bırakıp, insanların kimlikleri üzerinde siyaset yaparsanız, sonuçta toplumsal barışı sağlayamazsınız. Biz, bir imparatorun varisleriyiz. Çok doğal olarak farklıyız. Aslında bu farklılıklar bizim zenginliğimiz. Eğer iyi kullanabilirsek, bizi biz yapabilirsek bu Türkiye’ye atılım gücü de verecektir. Ama eğer birisi kalkıp dindar ve kindar nesillerin yetiştirilmesinden söz ediyorsa, birisi öfkeyi bir hitabet sanatı olarak kullanıyorum diyorsa, o ülkede toplumsal barışı sağlamak da olanaklı değildir. Biz kimlerden oluşuyorsak, bizim yeniden barış içinde, kardeşlik içinde yaşamamız gerekiyor. Cumhuriyetin 100. yılında en çok önemsememiz gereken budur. Bizim yeniden, biz olmamız gerekiyor.”

Savaş coğrafyasında devletin savaşmaksızın ayakta kalabilme başarısı

Başarılarla ilgili açıklamada bulunan Karayalçın, temel başarının, savaş coğrafyasında devletin savaşmaksızın ayakta kalabilmesi olduğunu vurgularken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “1823 ile 1923 yılları arasında atalarımızla, babalarımız hep savaştılar. Osmanlı devleti milleti kurtarmak için, vatanın parçalanmasını önlemek için savaştı ama olmadı. 1823’ten 1923’e geldiğimizde vatanımız parçalanmış, işgal edilmişti. Emperyalistler Anadolu, Trakya topraklarına girmişlerdi. Devlet çökmüştü. Cumhuriyetçiler o ortamda emperyalistlere karşı kurtuluş savaşı verdiler ve bu savaşı kazandılar.

Bu coğrafyada ayakta kalmak çok zor bir zanaat. Ben, eski bir dışişleri bakanı olarak bu toprakları, bu coğrafyayı savaş elastikiyetinin en yüksek olduğu bölge olarak tanımlıyorum. Her tarafımızda savaş var. İsrail, Filistin’de kara harekâtına başladı ve bu savaşın yayılma olasılığı çok yüksek. Çevremizde yaygın bir savaş var ama biz bütün sorunlarımıza rağmen savaşta değiliz. Bunu sağlayan sevgili önderimizin ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ ilkesidir. Yurtta barış dediğimiz, aynı zamanda bölgedeki barışa etkide bulunabilecek bir kavram. Bölgede barış yoksa, yurtta da barış olamaz. Bu ikisi birlikte olmak zorunda yoksa barış olmaz.”

Gelecek yüzyıl nasıl olmalı konusu hakkında düşüncelerini açıklayan Karayalçın, “Bundan yüzyıl sonra CHP başkanı kim olacak bilemeyiz ama biz bütün farklılarımızla birlikte çok büyük bir ulusuz. Tam oturttuğumuzu söyleyemem ama biz, büyük bir devlete ve dünyanın en güzel coğrafyasına sahibiz” dedi.

Cumhuriyetin birinci yüzyılında yönetimde halkın olmadığını söyleyen Karayalçın, ikinci yüzyılda egemen olan halkın yönetime geçmesini önerdiğini söyledi. Devletin Yasama, Yürütme ve Yargı Organlarının bulunduğunu, yargı dışında, Yürütme ve Yasamanın içine halkın doğrudan girebileceğini iddia ettiğini belirtti.

"Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ya yeni bir yol yapacağız ya yeni bir yol bulacağız" şeklinde konuşan Karayalçın, bugünkü seviyenin yeterli olmadığını söyledi. Türkiye’nin; demokrat, laik, insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini belirten Karayalçın, “Türkiye’nin hukuk devleti olması gerekiyor. Geliri hakça paylaştırması gerekiyor ve bizim hepimizin yeniden bir olmamız gerekiyor. Bütün farklılıklarımızla hep beraber biz olacağız. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun” şeklinde konuştu.

“Hepsi benim kardeşim, hepsi CHP’li. Ben tarafsızım"

Dinleyicilerden gelen sorular arasında CHP’nin Kasım ayında yapılacak olan Olağan Kongresinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Karayalçın, Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını bildiğini, Özgür Özel, İlhan Cihaner ve Örsan Öymen’in adaylar içinde bulunduğunu söyledi. Karayalçın, “Hepsi benim kardeşim, hepsi CHP’li. Ben tarafsızım. Hepsine başarılar diliyorum” dedi.

Türkiye’de Cumhuriyetin 100. yıl resepsiyonunda Kılıçdaroğlu ile birlikte olduklarını, CHP Hamburg Birliğinin davetlisi olarak Hamburg’da bulunacağını Kılıçdaroğlu'na söylediğini belirten Karayalçın, Kılıçdaroğlu’nun da selam gönderdiğini ifade etti.

Haber/Foto: Naciye ASLAN