Son Dakika
TÜM HABERLER

Mavi Gözlü Dev Nazım Hikmet vefatının 59. yılında yad ediliyor

"835 Satır", "Sesini Kaybeden Şehir", "Benerci Kendini Niçin Öldürdü?", "Kuvayimilliye" ve "Memleketimden İnsan Manzaraları"nın da aralarında bulunduğu unutulmaz eserlere imza atan, şair ve yazar Nazım Hikmet Ran'ın vefatının üzerinden 59 yıl geçti.

GENEL 03.06.2022, 15:11 03.06.2022, 18:22
Mavi Gözlü Dev Nazım Hikmet vefatının 59. yılında yad ediliyor

Kaleme aldığı dizeleri şarkı olan ve Cem Karaca, İlhan İrem, Ahmet Kaya, Ruhi Su, Edip Akbayram, Fikret Kızılok, Fuat Saka, Zülfü Livaneli ile Yunan besteci Manos Loizos tarafından yorumlanan usta şair, ressam Ayşe Celile Hanım ile Hikmet Bey'in oğlu olarak kimi kaynaklara göre Ocak 1902'de, kimi kaynaklara göre ise Kasım 1901'de Selanik'te doğdu.

Asıl adı Mehmet Nazım olan, edebiyat dünyasında ise Nazım Hikmet adıyla tanınan şair, yaptığı bir açıklamada, yaşamının ilk dönemini, şu sözlerle aktarmıştı:

"Ben 1902 yılında, 20 Ocak'ta Selanik'te doğdum. Dedem valiydi, şiirle ilgilenirdi. Annem ressamdı, birkaç yabancı dil bilirdi. Babam önce elçilik, daha sonra üst düzey memurluk yaptı. İlk şiirimi 13 yaşındayken yazdım. Bir yangını anlatıyordu. Ailem benim harika bir çocuk olduğuma karar vermiş ve şiir yazmamı telkin etmeye başlamıştı. 15 yaşında bahriye okuluna verdiler. Deniz subayı yapmak istiyorlardı beni. Okuduğum sınıf ikiye ayrılmıştı. Bir kısmı sporla, diğeri şiirle uğraşıyordu. Ben şairler tarafına düştüm. Okulda bize tarih ve edebiyat derslerini ünlü Türk şairi Yahya Kemal veriyordu. Kedimi anlatan bir şiir yazmıştım. Yahya Kemal, şiirimi okuduktan sonra kedimi getirmemi söyledi. Tüyleri dökülmüş, çelimsiz bir kediydi. Yahya Kemal o zaman bana, 'Bu kadar allayıp pullayabildiğine göre, senden kesin şair olur.' demişti. 16 yaşındayken Yeni Mecmua'da 'Servilikler' adlı şiirim yayınlandı. Bu şiir herkes tarafından beğenilmişti. 17 yaşında artık yazdıklarım ciddi ciddi basılıyordu."

Nazım Hikmet, ilkokulu Göztepe Taş Mektep'te okudu, ardından Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesinin yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle bir yıl sonra okuldan alınan Ran, Nişantaşı Sultanisi'ne kaydedildi.

Şiirlerini Yahya Kemal'e okutuyordu

Nazım Hikmet, ilk şiiri "Feryad-ı Vatan"ı 11 yaşında kaleme aldı. Denizciler için yazdığı "Bir Bahriyelinin Ağzından" şiirinden etkilenen Bahriye Nazırı Cemal Paşa'nın desteğiyle 1917'de girdiği Heybeliada Bahriye Mektebi'nden 1919'da mezun oldu.

Usta şair, Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atandı ancak 1920'de geçirdiği bir hastalık sebebiyle 1921'de sağlık kurulu kararıyla askerlikten çıkarıldı. Bu süreçte edebiyata ilgisini sürdüren Ran, yazdığı şiirleri büyük hayranlık duyduğu Yahya Kemal'e gösterip, eleştirilerini aldı.

"Bir inilti duydum serviliklerde/ Dedim: Burada da ağlayan var mı? /Yoksa tek başına bu kuytu yerde, /Eski bir sevgiyi anan rüzgar mı? / Gözlere inerken siyah örtüler / Umardım ki artık ölenler güler / Yoksa hayatında sevmiş ölüler / Hala servilerde ağlıyorlar mı?" dizelerinden oluşan ve Yahya Kemal tarafından düzenlenen, "Hala Servilerde Ağlıyorlar mı?" şiiri, 1918'de Yeni Mecmua'da yayımlandı.

Nazım Hikmet Ran, 1920'de Alemdar gazetesinin açtığı şiir yarışmasında birincilik ödülünü kazandı.

İlk dönemlerinde adı "hececi" şairlerle anılan Ran, İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde, vatan sevgisini yansıtan coşkulu direniş şiirleri kaleme aldı.

Milli Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu'ya gitti

Usta şair, Milli Mücadele'ye katılmak üzere 1921'de Faruk Nafiz, Yusuf Ziya ve Vala Nurettin ile Sirkeci'den kalkan Yeni Dünya vapuruna gizlice binerek İnebolu'ya geçti. Bolu'da bir süre öğretmenlik yapan şair, daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek, Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesinde (KUTV) okudu.

Usta şair, Batum'da duyduğu ancak sözlerini anlamadığı Rusça bir şiirin şeklinden etkilenerek serbest şiire ilgi duymaya başladı.

Moskova yolculuğu sırasında yazmaya başladığı "Açların Gözbebekleri" şiirinde serbest ölçüyü deneyen Ran'ın bazı şiirleri, 1923'te "Yeni Hayat" ve "Aydınlık" dergilerinde yayımlandı.

Nazım Hikmet Ran, serbest ölçüde Türk şiirinin ilk örneklerini verirken, bir makalesinde şunları kaleme almıştı:

"Kafiyeli, vezinli şiir yazılmaz diyenler de kafiyesiz, vezinsiz şiir yazılmaz diyenler de dar kafalıdır. Şiir öyle de yazılır, böyle de. Ben şimdi bütün şekillerden yararlanıyorum. Halk edebiyatı vezninde de yazıyorum, kafiyeli de yazıyorum. Tersini de yapıyorum. En sade konuşma diliyle kafiyesiz, vezinsiz şiir de yazıyorum. Sevdadan da barıştan da inkılaptan da hayattan da ölümden de sevinçten de kederden de umuttan da umutsuzluktan da söz ediyorum. İnsana has her şeyin şiirime de has olmasını istiyorum. İstiyorum ki okuyucum bende bütün duygularının ifadesini bulabilsin."

Moskova'dan 1924'te Türkiye'ye dönen Nazım Hikmet, Aydınlık dergisinde yayımlanan şiir ve yazılarından dolayı 15 yıl hapsi istenince yeniden Moskova'ya gitti.

"Güneşi İçenlerin Türküsü" 1927'de Bakü'de yayımlandı

Nazım Hikmet Ran'ın ilk şiir kitabı "Güneşi İçenlerin Türküsü", 1927'de Bakü'de okuyucuyla buluştu.

Cumhuriyet'in 5. yıl dönümü münasebetiyle çıkarılan aftan yararlanmak üzere Temmuz 1928'de Türkiye'ye girerken yakalanan Nazım Hikmet, bir süre tutuklu kaldı.

Usta şair, yazı kadrosuna katıldığı "Resimli Ay" dergisinde bir yandan şiirlerini yayımladı, bir yandan da edebiyatın yerleşmiş değerlerine karşı sert çıkışlar yaptı. Kendisini "sosyalist şair" olarak tanımlayan Ran, sanatın amacı konusundaki tartışmada "Sanat, sanat için değildir." diyerek toplumcu bir anlayışı benimsediğini ifade etti.

İstanbul'da 1929'da basılan "835 Satır" şiiri, edebiyat çevrelerinde geniş yankı uyandıran Ran, tam anlamıyla klasik denilemeyecek ama biçimsel bakımdan daha az deneysel bir şiir dili geliştirdi.

Şiirleriyle ilgili açılan pek çok davada beraat eden Ran, 1933'e kadar "gizli örgüt kurmak" suçundan daha sonra ise "orduyu ve donanmayı isyana teşvik" suçundan tutuklandı ve 28 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi.

17 bin mısralı "Memleketimden İnsan Manzaraları"nı 1939'da yazmaya başladı

Nazım Hikmet Ran 1939'da 17 bin mısradan oluşan "Memleketimden İnsan Manzaraları" adlı eserini yazmaya başladı.

Genel Af Yasası'ndan yararlanarak, 1950'de serbest kalan şaire, Dünya Barış Konseyi tarafından Picasso, Paui Rubeson, Wanda Jakubuurska ve Pablo Neruda'yla birlikte "Uluslararası Barış Ödülü" verildi.

Neruda'nın "Nazım'a sahip çıkın. Biz onun yanında şair bile sayılmayız" dediği şair Ran, serbest kaldıktan sonra askerlik görevine alınacağını öğrenince, öldürüleceği düşüncesiyle Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne gitti.

Ran, 25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulunca Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Aynı yıl şairin oğlu Mehmet dünyaya geldi.

Uluslararası barış kongrelerine katılması ve bu doğrultuda mücadele etmesi nedeniyle de eserleri birçok dile çevrilen Ran, dünyada çapında büyük bir üne ulaştı. Pek çok ülkeye seyahat ederek konferanslara katılan ve şiirlerini okuyan Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963'te kalp yetmezliği sonucu Moskova'da hayatını kaybetti.

"Ölüm Nazım'ın ilk ve son uykusu oldu"

Ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean Paul Sartre, Nazım Hikmet'in vefatının ardından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Vefalı dost, yiğit savaşçı, insan düşmanlarının amansız düşmanı, her yerde insana hizmet etmek ama hiçbir şeye kayıtsız kalmak istemiyordu. Bilirdi ki insan yaratılmış bir mahluktur ve asla dünyaya hazır gelmiyor. İnsanın durmadan düşmanla savaşarak kendi kendini yaratması gerekmektedir. Sözün kısası, Nazım Hikmet'in dediği gibi asla uyumamak lazımdır. O asla uyumadı. Önemli olan odur ki, ölüm onun ilk ve son uykusu oldu."

Yazar Yaşar Kemal ise kaleme aldığı "En Büyük Şairimiz" adlı makalesinde "büyük halk ozanlarının son büyük halkası" dediği Nazım Hikmet için "Türk dili var oldukça Nazım Hikmet de var olacaktır." ifadelerini kullanmış, ayrıca "Eğer Nazım Hikmet gibi büyük bir yol gösterici gelmeseydi, edebiyatımız bu seviyeye çıkamazdı." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Nazım Hikmet Ran'ın doğumunun 100. yılı dolayısıyla 2002 yılı UNESCO tarafından "Nazım Yılı" ilan edilmişti.

Novodeviçi Mezarlığı'nda toprağa verilen şair, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yeniden Türk vatandaşlığına kabul edildi.

Ran'ın "Dağların Havası" (Osmanlıca), "Güneşi İçenlerin Türküsü", "835 Satır", "Sesini Kaybeden Şehir", "Benerci Kendini Niçin Öldürdü?", "Taranta Babu'ya Mektuplar" isimli eserleri yaşamı sırasında, "Kurtuluş Savaşı Destanı", "Rubailer", "Memleketimden İnsan Manzaraları", "Cezaevinden Memet Fuat'a Mektuplar", "Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar", "Kuvayi Milliye", "Sevdalı Bulut", "Nazım ile Piraye", "Hikayeler", "Piraye'ye Mektuplar", "Henüz Vakit Varken Gülüm"ün de aralarında bulunduğu çok sayıda eseri ise vefatından sonra yayımlandı.

Eserleri 50'den fazla dile çevrilen şair, cezaevindeyken, İbrahim Sabri ve Mazhar Lütfi takma adlarının yanında imzasız olarak da bazı şiirlerini okuyucuyla buluşturdu, 1949'da ise Ahmet Oğuz Saruhan adıyla "La Fontaine'den Masallar" isimli kitabını çıkarttı.

Akşam, Son Posta ve Tan gazetelerinde "Orhan Selim" takma adıyla fıkra yazarlığı ve başyazarlık yapan Ran'ın yine Orhan Selim imzalı "İt Ürür Kervan Yürür" adlı bir kitabı da bulunuyor.

Oyun yazarı da olan Nazım Hikmet'in, "Kafatası", "Bir Ölü Evi", "Unutulan Adam" ve "Ferhat İle Şirin"in de aralarında bulunduğu 22 tiyatro eseri, Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Almanya, Macaristan, Polonya ve Çekoslovakya'da sahnelendi.

Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı olan Nazım Hikmet'in şiirleri, Ahmet Kaya, Ruhi Su, Edip Akbayram, Fikret Kızılok, Cem Karaca, Fuat Saka, Zülfü Livaneli ve Yunan besteci Manos Loizos tarafından seslendirildi.

Yorumlar (0)
21
açık
Günün Anketi Tümü
Aşı sizce zorunlu olmalı mı olmamalı mı?
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:15
Güneş 05:43
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:30
Yatsı 20:52
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 33 90
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 33 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 32 81
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 32 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14
Günün Karikatürü Tümü