Yeni hükümetin, SPD ile CDU/CSU ortaklığında kurduğu federal kabine, göreve gelir gelmez birçok reform planını masaya yatırdı. Bunların başında gelen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran değişikliklerden biri de perakende sektöründeki fiş mecburiyetinin sona erdirilmesi.
Maliyet yüksek, verim tartışmalı
Söz konusu yükümlülük süpermarketlerden fırınlara, küçük büfelerden zincir mağazalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Vergi düzeni açısından önemli bir kontrol mekanizması olarak görülse de, hem tüketiciler hem de işletmeler tarafından sıkça eleştiriliyordu. Birçok işletme dijital fiş seçeneklerine geçiş yaparken, fiziksel fişlerin maliyet yaratmasının yanı sıra çevresel etkileri de eleştiri konusu oldu.
Alman Perakendeciler Birliği, fiş zorunluluğunun sektöre yılda milyonlarca Euro'ya mal olduğunu vurgularken, “Müşteri istemediği sürece fiş basmanın anlamı yok” görüşünü savunuyor. Tüketici tarafında ise özellikle küçük alışverişlerde fiş gereksiz bir kalem olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar ikiye bölündü
Vergi denetimi açısından bu adımı sakıncalı bulan isimler de yok değil. Alman Vergi Birliği Başkanı Florian Köbler, uygulamanın kaldırılmasını “bütçelerin zaten kısıtlı olduğu bir dönemde yanlış bir sinyal” olarak yorumladı. Köbler’e göre, sistemin caydırıcılığı göz ardı edilmemeli.
Ancak hükümetin planı yalnızca kaldırmaya odaklı değil. 2027 itibarıyla yazar kasa uygulamasına geçilecek. Bu da, yıllık cirosu 100.000 Euro’nun üzerinde olan işletmelerin tüm işlemlerini dijital olarak kaydetmesi anlamına geliyor. Bu yönüyle yeni sistemin, kontrolü başka bir zemine taşıması bekleniyor.
Fiş dijitale taşınabilir
Öte yandan dijital fiş uygulamaları yaygınlaşmaya devam ediyor. E-posta yoluyla veya mobil uygulamalar üzerinden sağlanan makbuzlar, hem çevreye duyarlı hem de daha az maliyetli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ancak önemli bir nokta daha var: Her ne kadar genel zorunluluk kalksa da, müşteriler şikâyet veya garanti gibi durumlar için fiş talep etme hakkını koruyacak.
Yeni hükümetin bu kararı, bir yandan dijitalleşme ve bürokrasi azaltma vizyonuna işaret ederken, diğer yandan vergi güvenliği açısından yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.
MANSETDE
