Panelin açılışını ve moderatörlüğünü Federasyon Genel Başkanı Vefa Kızılaslan yaptı.
Kızılaslan, paneli yönettiği açılış konuşmasında, toplumun barış sürecine katkı sunmasının önemine vurgu yaptı:
“Bu ülkeye barış lazımsa, halkın da sözü olmalı. Biz Ağrılılar olarak bu sürece katkı sunmaya hazırız.”
Panelin Konukları ve Dikkat Çeken Siyasi Çeşitlilik
AGFED, farklı siyasi ve toplumsal kesimlerden dört önemli ismi aynı sahnede buluşturdu:
• Altan Tan – Eski milletvekili, yazar
• Mehmet Hanifi Alır – Eski Ağrı Milletvekili
• Ufuk Uras – Akademisyen, eski milletvekili
• Av. Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu – Hukukçu ve insan hakları savunucusu
Konuşmalardan öne çıkan başlıklar şöyle:
Altan Tan:
Barışın yalnızca silahsızlık değil, adalet, eşitlik ve kültürel haklarla güçlenen bir toplumsal sözleşme olduğunu vurguladı.
“Bu ülkenin çok kültürlü yapısı bir tehdit değil, ortak zenginliğimizdir” dedi.
Ufuk Uras:
“Demokrasi, farklılıkların birlikte yaşama sanatıdır” diyerek sivil toplumun barış süreçlerindeki rolüne dikkat çekti.
Mehmet Hanifi Alır:
Barışın yalnızca Ankara merkezli bir proje olamayacağını söyledi:
“Barış mahallede başlar, köyde başlar, derneklerde başlar. Halk dahil olmadan çözüm olmaz.”
Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu:
Kadınların barış süreçlerindeki belirleyici rolüne işaret etti:
“Kadınlar olmadan kalıcı çözüm olmaz. Barışın taşıyıcısı kadınlardır.”
Kimler Katıldı?
Panele; belediye yöneticileri, siyasi parti temsilcileri, platform başkanları, gençlik örgütleri ve çok sayıda Ağrılı yurttaş katıldı.
Katılımcılar arasında:
• Belediye başkan yardımcıları
• CHP ve AK Parti ilçe temsilcileri
• Sivil toplum platformlarının başkanları
• Dernek yöneticileri
• Ağrı toplumundan geniş bir kitle
yer aldı.
Etkinlik genel olarak sakin, saygılı ve yapıcı bir atmosferde gerçekleşti.
Konuşmacılar ve katılımcılar, panel sonunda organizasyondaki düzen ve akıştan memnun olduklarını ifade etti.
⸻
Panelin Sonuç Bildirisi: “Barış Halkla Başlar”
Panel sonunda AGFED yönetimi, şu mesajların altını çizdi:
1. Barışın adresi TBMM olmalıdır.
2. Halk barışı istiyor; bu süreç toplumsal katılım üzerinden yürütülmelidir.
3. Kürt meselesi siyasi cesaretle, şeffaflıkla ve ortak akılla çözülmelidir.
4. AGFED benzer panelleri farklı şehirlerde sürdürerek sürece katkı sunacaktır.
Bu sonuç bildirisi, Türkiye’de toplumsal barışa dair umut veren somut bir irade beyanı olarak değerlendirildi.
⸻
GENEL DEĞERLENDİRME
Türkiye, Kürt sorunu ve barış süreci konusunda yeniden kritik bir dönemeçte.
Siyasi aktörler ilk kez bu kadar geniş bir noktada buluşuyor:
“Çözümün yeri TBMM’dir.”
AGFED’in düzenlediği panel de bu iklime sivil bir katkı olarak öne çıkıyor.
Sivil toplum sürecin dışında değil, doğrudan içinde olmak istiyor.
Barış;
ne sadece devletin,
ne sadece siyasetin,
ne sadece bir bölgenin meselesi…
Türkiye’nin ortak geleceği.
Ve bugün, siyasetten topluma kadar herkesin ortak cümlesi netleşiyor:
“Bu sorun Meclis’te çözülecek. Barışın zamanı geldi.”
