Mahkeme, suçun “özel ağırlığı” bulunduğuna hükmederek, sanığın şartlı tahliye ihtimalini de neredeyse tamamen ortadan kaldırdı.
IŞİD Sempatizanlığı Tespit Edildi
Saldırı, 2024 Mayıs’ında Mannheim’da düzenlenen İslam karşıtı bir etkinlik sırasında gerçekleşmişti. Federal Başsavcılık, sanığın polis memurunu IŞİD sempatizanı olarak ve dini motiflerle hedef aldığını açıkladı. Olayda ağır yaralanan polis memuru kısa süre sonra hayatını kaybetmişti.
Hem Savcılık Hem Savunma Müebbet Talep Etti
Davanın dikkat çeken yönlerinden biri de, hem savcılık hem de sanığın savunma ekibinin müebbet hapis cezasını talep etmesiydi. Ancak savunma, suçun “özel ağırlık” taşıdığı yönündeki değerlendirmeye karşı çıktı. Mahkeme ise bu görüşe katılmayarak en ağır kararı verdi.
Sanık: “Gazze’de Yaşananlar Beni Etkiledi”Duruşmalar boyunca sessiz kalan Sulaiman A., son ifadesinde suçunu itiraf etti. Katlettiği polis memurunun ailesinden özür dileyen sanık, radikalleşme sürecine sosyal medya aracılığıyla girdiğini, özellikle Gazze’de yaşananların kendisini etkilediğini belirtti.
Siyasi Yansımalar Geniş Oldu
Cinayet, Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde yaşanmış ve Almanya’da göç politikaları ile iç güvenlik konularında yoğun tartışmaları beraberinde getirmişti. Sanığın IŞİD’e yakınlığı ve radikal İslamcı söylemleri, kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
Karar, Almanya’da terör bağlantılı şiddet olaylarına karşı yargının kararlılığını da bir kez daha gözler önüne serdi.
