Geçtiğimiz günlerde göç politikalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Merz, “Göç konusunda çok ilerledik. Sayıları yüzde 60 azalttık. Ama elbette şehir görünümünde hâlâ bu sorun var. Bu nedenle İçişleri Bakanı, geniş çapta geri göndermeleri hızlandırıyor,” ifadelerini kullanmıştı.
Bu sözler, özellikle Sol Parti ve Yeşiller tarafından sert şekilde eleştirildi. Her iki parti de Başbakan Merz’ten kamuoyu önünde özür dilemesini istedi. Bazı siyasetçiler ise Merz’in açıklamalarını, aşırı sağcı AfD’nin söylemlerine benzer bulduklarını dile getirdi.
Merz: “İfademin Arkasındayım”
Tepkilerin ardından düzenlenen bir basın toplantısında Merz’e, “Özür dilemeyi düşünüyor musunuz?” sorusu yöneltildi. Başbakan, bu soruya şaşkınlıkla yanıt verdi ve sözlerini geri çekmeyeceğini açıkça belirtti.
Merz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bunu ilk defa söylemiyorum ve tek söyleyen de ben değilim. Çocuklarınıza, kızlarınıza, dost ve tanıdık çevrenize sorun. Herkes ortada bir problem olduğunu teyit edecektir — özellikle de hava karardıktan sonra.”
Bu sözler, kamuoyundaki tartışmayı daha da alevlendirdi. Muhalefet partileri, Merz’in açıklamalarının “toplumda ayrımcılığı körüklediğini” savunurken, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) çevrelerinden ise Başbakan’a destek açıklamaları geldi.
Tartışma Büyüyor
Siyaset sahnesinde yankı bulan açıklamalar, Almanya’da göçmenlerin entegrasyonu ve şehir güvenliği konularını yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, Merz’in söyleminin “güvenlik” kavramı üzerinden toplumsal kutuplaşmayı derinleştirebileceği uyarısında bulunuyor.