Son Dakika
TÜM HABERLER

Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal

Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bırakan, Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal'in vefatının ardından 6 yıl geçti.

GENEL 27.02.2021, 15:24
Türk edebiyatının çınarı Yaşar Kemal

Gerçek adı Kemal Sadık Gökçeli olan usta yazar, Nigar Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak, Adana sınırları içerisindeki Osmaniye'de 6 Ekim 1923'te dünyaya geldi. Bazı kaynaklara göre 1926'da doğdu.

Kemal'in Van-Ercişli olan ailesi, 1. Dünya Savaşı yıllarında sırasıyla Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep'e gitti, son olarak da Adana'ya yerleşti.

Bir buçuk yıl süren göç esnasında Yusuf adlı yaralı bir çocuğu yanına alarak evlat edinen Sadık Efendi, henüz 4 yaşındaki Kemal'in gözleri önünde, Yusuf tarafından öldürüldü. Kemal, bu olaydan çok etkilendiğinden 12 yaşına kadar kekeme konuştu.

Yaşar Kemal, küçük yaşta bir kaza sonucu sağ gözünü kaybederken, 8 yaşındayken köye gelen bir tuhafiyecinin köy kadınlarının borcunu yazmasından etkilenip, yazmaya ilgi duydu. Küçük yaşta doğaya, insanlara ve topluma karşı ilgi duyarak eserlerinin temelini oluşturan Yaşar Kemal, ilkokula gitmeden önce "Aşık Kemal" mahlasıyla halk şiirlerine imza attı.

İlkokula 9 yaşında başlayan Kemal, okul arkadaşı Aşık Mecit ile aşıklarla atışacak derecede türküler söyleyip ağıtlar yakarken, annesinin engel olmasından dolayı saz çalmayı tam anlamıyla başaramadı. Kemal, 1938'de mezun oldu.

İlk şiiri 1939'da, ilk kitabı 1943'te yayımlandı

Yaşar Kalem'in kaleme aldığı ilk şiiri "Seyhan", 1939'da Adana Halkevi Dergisi'nde yayımlandı.

Ortaokula 1941'de başlayan ancak son sınıfta hastalandığı ve kendini edebiyata verdiği için, yatılı öğrencilik hakkını kaybeden Kemal, ırgat katipliği, memurluk, ırgatlık, inşaat denetçiliği, öğretmen vekilliği ve arzuhalcilik gibi farklı işlerde çalıştı.

Kemal, hayatın zorluklarıyla olgunlaşırken, toplumun acılarını ve yaşadıklarını eserlerine yansıttı. Halk edebiyatına da ilgi duyan Kemal'in şiirleri 1940'lı yıllarda "Çığ", "Ülke", "Millet", "Kovan" ve "Beşpınar" dergilerinde okurla buluştu.

Aynı yıllarda Pertev Naili Boratav, Nurullah Ataç, Güzin Dino, Arif Dino ve Abidin Dino ile tanışan Kemal, Abidin Dino vesilesiyle okuduğu "Don Kişot" eserinden etkilenerek, Batı edebiyatı üzerine daha çok okuma yaptı.

Usta yazarın, 1940-1941 arasında Çukurova ile Toroslar'dan derlediği ağıtları içeren "Ağıtlar" adlı ilk kitabı, 1943'te Adana Halkevi tarafından yayımlandı.

Yaşar Kemal, 1946'da askerliğini yaptığı Kayseri'de ilk uzun hikaye kitabı "Pis Hikaye"yi kaleme aldı. 1950'de komünizm propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklanan Kemal, bir süre Kozan cezaevinde yattı.

Yaşar Kemal imzasını ilk kez 1951'de kullandı

İstanbul'a 1951'de taşınan Kemal, kısa bir süre işsizlikten sonra "Yaşar Kemal" imzasıyla, 1963'e kadar Cumhuriyet gazetesinde, fıkra ve röportaj yazdı. Yazılarında Anadolu insanının iktisadi ve toplumsal sorunlarını anlatmaya çalışan Kemal'in yine bu dönemde yaptığı "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı röportajı, Gazeteciler Cemiyetince verilen "Özel Başarı Armağanı"na değer görüldü.

Kemal, 1952'de Sultan 2. Abdülhamid'in baştabibi Jak Mandil Efendi'nin torunu Thilda Serrero ile evlendi. Türkçe, İngilizce, Fransızca ve İspanyolcayı iyi bilen Serrero, Kemal'in 7 eserini yabancı dillere çevirdi, çeşitli yayınevleriyle ilişkiler kurarak, eşinin Avrupa'da daha çabuk tanınmasını sağladı.

Raşit Gökçeli adlı bir oğlu olan çiftin evliliği, Serrero'nun vefat ettiği 17 Ocak 2001'e kadar devam etti. Usta yazar, 2002'de Ayşe Semiha Baban ile evlendi.

"Bebek", "Dükkancı" ve "Memet" adlı hikayelerinin de içinde bulunduğu "Sarı Sıcak" kitabını 1952'de yazan Kemal, yoksulluk, şiddet, dayanışma, yozlaşma, doğa tutkusu, insan-doğa çatışmasını eserinde işledi.

Yaşar Kemal, "Sünger Avcıları" başlıklı röportaj dizisiyle okuyucuların beğenisini kazanırken, 1955'te Varlık dergisinin "Roman Armağanı"nı kendisine kazandıran romanı "İnce Memed"i yayımladı. Yazarın, 1953-1954'te Cumhuriyet gazetesinde dizi olarak yayımlanan yazılarından oluşan eser, 40'tan fazla dile çevrilerek, dünya çapında ilgi gördü.

Edebiyat hayatının yanı sıra, siyasi faaliyetlere devam eden Kemal, 1967'de çıkarmaya başladığı "Ant" adlı derginin eklerinden biri sebebiyle 18 ay hapse mahkum oldu. Daha sonra bu karar, Yargıtay tarafından bozuldu.

Yazıları ve siyasi etkinlikleri dolayısıyla birçok kez kovuşturmaya uğrayan Yaşar Kemal, 1974-1975'te Türkiye Yazarlar Sendikası'nda Genel Başkan olarak görev yaptı. Kemal, 1988'de kurulan PEN Yazarlar Derneği'nin de ilk başkanı oldu.

Eserlerinde sade ve akıcı bir üslup kullanmayı tercih eden ünlü yazar, roman ve öykülerinde çoğunlukla Çukurova'da yaşanan insan dramlarını işledi. Kemal'in "İnce Memed"in de aralarında bulunduğu 9 eseri de beyazperdeye aktarıldı ve birçok eseri tiyatroya uyarlandı. Kitaplarında Anadolu'nun efsane ve masallarından da yararlanan Kemal, 1970'ten sonra yazdığı romanlarında ise şehir insanının hayatını ele aldı.

Birçok kez Nobel'e aday gösterildi

Yaşar Kemal, ilki 1973'te olmak üzere pek çok kez Nobel'e aday gösterilmesine rağmen bir türlü Nobel ödülünü alamadı. Nobel'e aday gösterilen ilk Türk olan Kemal, verdiği bir röportajda "Ölene kadar da aday olacağım." şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Yakın dostu Zülfü Livaneli, Nobel ödülünün küçük hesaplar ve kıskançlıklar dolayısıyla Yaşar Kemal'e verilmediğini, "Sevdalım Hayat" kitabında şu sözlerle aktardı:

"Bir seferinde Yaşar Kemal, Nobel Ödülü'ne çok yaklaşmıştı. En güçlü aday olarak adı geçiyordu ve sonradan öğrendiğimize göre ödülü kazanamaması için hiçbir neden yoktu. Tam o sırada bazı Türkler ve Türkiyeli Kürtler devreye girerek, Yaşar Kemal aleyhine bir dedikodu çarkı çevirdiler. İsveç akademisine, Türk edebiyatını iyi bilmediklerini, aslında Yaşar Kemal'in Türkiye'de beşinci sınıf bir yazar olduğunu, sadece o çevrilmiş olduğu için ödülü ona vermenin haksızlık olacağını söylemişler. Bu arada bazı Kürtler de Yaşar Kemal'in Kürt olduğu halde Türkçe yazmasının Kürt kimliğini inkar etme anlamına geldiğini öne süren bir kampanya başlattılar. Onlara göre Yaşar Kemal, Kürt halkının masallarını alıp Türklere mal etmekle görevli bir devlet yazarıydı. Lars Gustafson adlı İsveçli romancı Avusturya'da tanıştığı Diana Canetti adlı Türkiyeli bir yazarın Türkiye'de Yaşar Kemal'den daha ünlü olduğunu yazınca dayanamadım ve yazının yayımlandığı Expressen gazetesine bir açıklama gönderdim. Bu tartışmalar, zaten kıl payı dengeler üstünde duran İsveç akademisini ürküttü ve Yaşar Kemal'e verecekleri ödülü ertelemeyi uygun görüp Patrick White'a verdiler."

Mehmet Ali Birand'ın "32. Gün" programına konuk olan usta edebiyatçı da, konuşmasında şunları anlatmıştı:

"Ben ülkemin bölünmesini, nasıl zarara uğramasını isteyebilirim. Ben bu ülkede bir roman dili yaratmaya çalışan bir adamım. Ben kanımla, sözlerimle bağlıyım bu ülkeye. Paramla, pulumla, topraklarımla bağlı değilim. Korkak bir adamım ben. Cesur olsaydım, üstelik de dışarıda yaşamayı göze alsaydım, çok daha sert konuşabilirdim. Ben halkıma toz kondurmak istemiyorum. Dünyada işkenceci bir ülke olarak tanınmak istemiyorum. Mahkeme kapılarında hep onu söyledim. Bir ülkenin toprağından, bir ülkenin insanları daha kutsaldır. Ben buna inanıyorum. Ülkemin onuruna toz getirmek istemiyorum. Bütün çabam da buydu. Beni konuşmam için Birleşmiş Milletler'den, Avrupa Konseyi'nden, ABD Kongresi'nden çağırdılar gitmedim. 'Ben politikacı değilim, yazarım' dedim."

Hayatı boyunca birçok ödüle değer görüldü

Adana Çukurova'da yazı hayatına başlayan Yaşar Kemal'e, 1993'de Kültür ve Turizm Bakanlığı Büyük Ödülü, 2008'de ise edebiyat dalında "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü" takdim edildi. Ödülü dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden alan Kemal, ödül konuşmasında "Anadolu sayesinde dünya kültürüne katkı sağlayacağız. Kitaplarımı okuyanlar barışçı olsunlar. Yoksa zahmet etmesinler." ifadelerini kullanmıştı.

Türk romanının değil dünya edebiyatının da önde gelen isimlerinden biri olan ve yurt dışında da birçok ödüle layık görülen Kemal, "Uluslararası Cino del Duca ödülü", "Legion d'Honneur nişanı", "Commandeur payesi", "Fransız Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı", "Premi Internacional Catalunya", Fransa tarafından verilen "Legion d'Honneur Grand Officier rütbesi", Alman Kitapçılar Birliği'nin verdiği "Frankfurt Kitap Fuarı Barış Ödülü"nün de bulunduğu 20'yi aşkın ödül, ikisi yurt dışında olmak üzere, 7 fahri doktorluk payesi aldı.

Hayatı boyunca şiir, öykü, roman, anı, röportaj, derleme, söyleşi, deneme, oyun, fıkra, makale ve senaryo gibi birçok edebi türde eser kaleme alan usta yazar, Türk edebiyatına 26 roman, 11 deneme, 9 röportaj, 2 öykü ve şiir alanında bir eseri miras bıraktı.

Yaşar Kemal, solunum yetmezliği şikayetiyle tedavi gördüğü hastanede, çoklu organ yetersizliği ve kalp ritm bozukluğu sebebiyle 28 Şubat 2015'de 92 yaşında vefat etti ve Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Usta yazarın bazı roman ve eserleri şöyle:

"Demirciler Çarşısı Cinayeti (1974)", "Yusufçuk Yusuf (1975)", "Yılanı Öldürseler (1976)", "Al Gözüm Seyreyle Salih (1976)", "Kuşlar da Gitti (1978)", "Deniz Küstü (1978)", "Yağmurcuk Kuşu (1980)", "Kale Kapısı (1985)", "Kanın Sesi (1991)", "Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana (1997)", "Karıncanın Su İçtiği (2002)", "Tanyeri Horozları (2002)" "Çıplak Deniz Çıplak Ada / Bir Ada Hikayesi", "Tek Kanatlı Bir Kuş, 2013", çocuk romanı "Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca (1977)" destansı roman "Üç Anadolu Efsanesi (1967)", "Ağrıdağı Efsanesi (1970)", "Binboğalar Efsanesi (1971)", "Çakırcalı Efe (1912)"

Röportaj ve denemeleri arasında ise şu eserler yer alıyor:

"Yanan Ormanlarda Elli Gün", "Çukurova Yana Yana", "Peri Bacaları", "Bunların hepsini Bu Diyar Baştan Başa", "Allah'ın Askerleri", "Röportaj Yazarlığında", "Çocuklar İnsandır", "Ağıtlar", "Taş Çatlasa", "Baldaki Tuz", "Gökyüzü Mavi Kaldı", "Ağacın Çürüğü", "Sarı Defterdekiler", "Ustadır Arı", "Zulmün Artsın"

Muhabir: Aişe Hümeyra Bulovalı

Yorumlar (0)
21
açık
Günün Anketi Tümü
Aşı sizce zorunlu olmalı mı olmamalı mı?
Namaz Vakti 17 Mayıs 2024
İmsak 03:45
Güneş 05:22
Öğle 12:40
İkindi 16:29
Akşam 19:48
Yatsı 21:18
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
Günün Karikatürü Tümü