Son Dakika
TÜM HABERLER

Almanya'da Merkel sonrası hükümetin öncelikleri

Koalisyon Sözleşmesine bakıldığında Almanya’da yeni bir dönemden bahsetmek doğru olmaz fakat ülkenin biraz daha "yeşilleneceğini" söyleyebiliriz.

ALMANYA 02.12.2021, 10:45 02.12.2021, 10:57
Almanya'da Merkel sonrası hükümetin öncelikleri

ALMAN-Türk Ekonomi (DTW) Birliği Asbaşkanı Suat Bakır, Almanya’da yeni hükümetin öncelikleri ve Türkiye-Almanya ilişkilerindeki beklentileri değerlendirdi:

26 Eylül 2021 tarihinde gerçekleşen Almanya federal seçimleri sonrası koalisyon pazarlıkları sadece sekiz hafta içinde sonuçlandırıldı. Almanya yeni bir siyasi döneme mi giriyor? Türkiye ve Almanyalı Türkler açısından neler değişebilir?

Almanya daha da “yeşillenecek"

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında imzalanan koalisyon sözleşmesine bakıldığında Almanya’da "yeni" bir dönemden bahsetmek çok doğru olmaz. Fakat ülkenin biraz daha "yeşilleneceği" söylenebilir. Koalisyon sözleşmesinde iklim değişikli ile mücadele konusu birçok yerde geçiyor. Ulaşım, sanayi, inşaat, tarım ve elbette enerji gibi pek çok konu, çevre ve iklimle bağlantılı olarak sözleşmeye işlenmiş durumda.

Almanya’nın Türkiye ile ilişkilerinde köklü bir değişim beklemek için bir sebep yok. Yeşiller tabanına göz kırpmak için müstakbel Dışişleri Bakanı Baerbock’tan üslupta ve ses tonunda bir değişiklik gelebilir ancak daha ileri gitmeyeceğini söylemek gerekir. Öte yandan yeni görevine alışması ve bilhassa AB içi sorunlar zaten kendisini uzun süre meşgul edecek.

Ağırlıklı olarak bu konularda çalışan Ekonomi ve İklim Koruma, Çevre, Tarım ve Gıda Bakanlığı gibi bakanlıkların hepsi Yeşiller Partisinin elinde. Öte yandan iklim ve çevre konularında önceden de adımlar atıldığını belirtmek gerekir. Zira nükleer enerji ve kömür kullanımını bırakmaya ilişkin önceden tarihler ilan edilmişti. Yeni hükümet ise kömürden çıkış tarihini sekiz yıl öne almak istiyor. Daha hızlı, daha kapsamlı çevreye karşı nötr bir ülke olmak hedefleniyor.

NATO’ya sadakat öncelikli

Öne çıkan diğer bir husus ise "Dijital Dönüşüm". Bu kapsamda araştırma-geliştirme çalışmalarının önemi sıklıkla zikrediliyor. Bunların yanı sıra demografi, kalifiye eleman, göç, uyum, mülteciler, ırkçılık gibi birçok sorunun idaresinin iyileştirilmesine ilişkin de maddeler bulunuyor. NATO’ya sadakat ve görevleri yerine getirme vaatleri de sözleşmede genişçe yer verilen bir konu.

Yeni hükümetin başında hırçınlığı ile değil, daha ziyade Merkel gibi sakinliği ve sürpriz çıkışları olmaması ile tanınan Olaf Scholz başbakan olacak. Scholz’un Türkiye'ye karşı Merkel'den farklı bir tutumu olmayacağı söylenebilir. Bugüne kadarki siyasi kariyeri, seçim kampanyası ve koalisyon görüşmeleri, Türkiye ile pragmatik ilişkiyi devam ettireceğine işaret ediyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının getirdiği ekonomik belirsizliklerin ve psikolojik hasarların da etkisiyle, üç parti birbirine naz ve sitem etmeden uzlaşırken, muhalefet de müzakereleri sessizce takip etti. Koalisyon görüşmeleri ılımlı ve neticede olumlu geçti. Nitekim sözleşme alt başlığı da bunu gösteriyor.

Sözleşmenin başlığı ve böylece koalisyonun sloganı ile SPD'li eski Başbakan Willy Brandt'a atıfta bulunulmuş. Brandt 1969'da gerçekten yeni bir döneme "Daha fazla demokrasiye cesaret" diyerek girerken, bu koalisyon "Daha fazla ilerlemeye cesaret" sloganıyla yola çıkıyor. Alt başlık ise "Özgürlük, Adalet ve Sürdürülebilirlik İttifakı". "Özgürlük" FDP'nin, "Adalet" SPD'nin, "Sürdürülebilirlik" ise Yeşiller'in payına düşüyor.

SPD ve FDP, sözleşmeyi kongrelerinde delegelere onaylatacak, Yeşiller'in ise 125 bin üyesi 6 Aralık'a kadar karar verecek. Bizzat üyelere veya delegelere inileceğinden, sözleşmedeki hedefler oldukça yüksek. Böylece partiler kendi üyelerine, "zor çekişmelerden sonra bunları koparabildik, ana hedeflerimizi kabul ettirdik." diyebilecek.

SPD kendi ana çizgilerine göre sözleşmenin çerçevesini tanıtıyor, Yeşiller ve FDP de aynı şekilde sözleşmeyi tümüyle değil, kendilerinden beklenen hedefleri gösterip altını çiziyor. Halbuki nokta, virgül ve mizanpaj farkı olmaksızın birebir aynı sözleşme tanıtılıyor. Amacın bir an önce hükümeti kurmak olduğunun bir göstergesi de "kervan yolda düzülür" dercesine, yatırımların finansmanı hakkında tek bir cümle kullanılmaması. Birçok hedef yazılmış fakat -FDP’nin belki de tek kırmızı çizgisi- "ek vergi" söz konusu dahi edilmiyor. Gelir, yani vergi konusu, sadece adalet bağlamında ve vergi kaçakçılığı bağlamında zikrediliyor.

Gölge kabine

Gölge kabinede de büyük sürprizler olmadı, beklenen isimler veya tepki almayan isimler bakanlıklara geldi. Ancak Tarım ve Gıda Bakanı adayı olarak son dakika atanan Cem Özdemir hariç. Özdemir’in atanması Yeşiller yönetiminde biraz kavgalı geçti. Zira şapkasını son dakikada halkaya attı ve bakanlık koltuğu umut eden Anton Hofreiter'e rakip çıktı. Her partinin seçiminde olduğu gibi birçok olgunun dikkate alınması gerekiyordu. Bu kapsamda kabiliyet ve ün olarak Yeşiller'in eski Eşbaşkanı Cem Özdemir'in büyük avantajları vardı.

Özdemir, ayrıca Yeşillerin en güçlü eyaleti Baden-Württemberg’den geliyor; Stuttgart'ta ilk kez bir Yeşiller adayı olarak yüzde 40 oy ile seçim bölgesini kazandı. Nüfusunun yüzde 27'si göçmen kökenli Almanya'da tek göçmen kökenli müstakbel bakan olması, sonunda ibreyi Cem Özdemir'den yana çevirdi. Bunların yanı sıra ülkede ilk kez Türk kökenli bir siyasetçi federal düzeyde bakan olacak. Dahası belki de ilk kez vejetaryen bir bakan, hayvancılığın da ilerlemesine katkıda bulunacak. Tabii ki uzman olmadığı bir bakanlık için çok çalışıp tarıma ve hayvancılığa odaklanması gerekiyor.

Türkleri ilgilendiren bakanlıklar

Yeni hükümetin başında hırçınlığı ile değil, daha ziyade Merkel gibi sakinliği ve sürpriz çıkışları olmaması ile tanınan Olaf Scholz başbakan olacak. Scholz’un Türkiye'ye karşı Merkel'den farklı bir tutumu olmayacağı söylenebilir. Bugüne kadarki siyasi kariyeri, seçim kampanyası ve koalisyon görüşmeleri, Türkiye ile pragmatik ilişkiyi devam ettireceğine işaret ediyor.

Dışişleri Bakanı olması beklenen Annalena Baerbock'tan da büyük sürprizler beklenmemeli. Türkiye siyasetinde parti tabanı baskısı ile belki Heiko Maas'tan biraz fazla Türkiye'ye karşı söylemler oluşabilir ancak Türkiye politikaları değişmez. Müstakbel Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Yeşillerin Esbaşkanı Robert Habeck de aynı zamanda başbakan yardımcısı olacak. Türkiye ile ticarette, bilhassa silah ihracatında söz sahibi bakan olacak. Parti içinde "realo" denilen, sol ile zıt olan realist kanattan Habeck'in çizgisinin de son yıllardakilerle paralel olacağını ifade edebiliriz.

Sözleşmede Türkiye ile ilgili sadece aşağıdaki beş cümleye yer verilmiş:

"Kaygı verici iç siyasi gelişmelere ve dış politikadaki gerginliklere rağmen Türkiye bizim için AB'nin önemli bir komşusu ve NATO'da önemli bir müttefik olmaya devam ediyor. Biyolojik kökleri Türkiye'de olan çok sayıda insan, ülkelerimiz arasında özel bir yakınlığa vesile oluyor ve elbette Türkler, Alman toplumunun bir parçası. Türkiye'de demokrasi, hukuk devleti sıfatı ile insan, kadın ve azınlık hakları büyük ölçüde geriledi. Bu nedenle üyelik müzakerelerinde fasıl kapatmayacağız ve yeni fasıl açmayacağız. AB-Türkiye diyalog gündeminin içini dolduracağız ve sivil toplum ile iletişimi ve gençlik değişim programlarını geliştireceğiz."

Görüldüğü gibi Almanya’nın Türkiye ile ilişkilerinde köklü bir değişim beklemek için bir sebep yok. Yeşiller tabanına göz kırpmak için müstakbel Dışişleri Bakanı Baerbock’tan üslupta ve ses tonunda bir değişiklik gelebilir ancak daha ileri gitmeyeceğini söylemek gerekir. Öte yandan yeni görevine alışması ve bilhassa AB içi sorunlar zaten kendisini uzun süre meşgul edecek.

Çifte vatandaşlık

Almanya’daki Türklerin ilgisini çeken diğer bir konu ise çifte vatandaşlık. Türkler, kendilerine verilmeyip başka uyruklulara çifte vatandaşlık verilmesini haksızlık olarak değerlendiriyor ve bu şartların değişmesini bekliyor. Bu mümkün mü? Üç partinin kavgasız, tartışmasız bunu kabul etmesi, hatta ikametgâh süresinin asgari 8 yıldan 5 yıla indirilmesi, birçok insana umut verdi. Fakat bu konunun sözleşmeye girdiği gibi parlamentodan kolaylıkla geçeceğini beklememek lazım. Almanya, izinsiz ikinci bir vatandaşlık aldığında yedi kuşak Alman olan vatandaşının dahi göz yaşına bakmadan Alman vatandaşlığını elinden alıyor. Vatandaşlığa geçiş şartları kolaylaşabilir. Örneğin dil yeterliliği gevşetilir, ikametgah süresi azaltılabilir. Ancak çifte ve çok vatandaşlık istenmeyen bir durum olarak devletin temel prensibi kalacaktır. Netice olarak Türkler açısından "Batı’da yeni bir şey yok!"

***

[İktisatçı, siyaset ve medya danışmanı Suat Bakır Alman-Türk Ekonomi (DTW) Birliği Asbaşkanıdır]

Yorumlar (0)
21
açık
Günün Anketi Tümü
Aşı sizce zorunlu olmalı mı olmamalı mı?
Namaz Vakti 05 Mayıs 2024
İmsak 04:01
Güneş 05:33
Öğle 12:40
İkindi 16:27
Akşam 19:38
Yatsı 21:04
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 34 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 48
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 34 39
12. Deportivo Alaves 34 39
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 33 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Günün Karikatürü Tümü