İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, operasyonun adını “Yükselen Aslan” olarak açıkladı. Netanyahu için bu operasyon, Gazze’de yaklaşık 20 aydır süren ve giderek ağırlaşan savaş ortamından dikkati başka yöne çekme girişimi olarak değerlendiriliyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Tuğgeneral Effie Defrin’in verdiği bilgilere göre, operasyona yaklaşık 200 İsrail savaş uçağı katıldı ve 100’ün üzerinde hedef vuruldu. Defrin, saldırıların hâlen sürdüğünü ve İran’ın buna karşılık olarak İsrail’e 100’den fazla insansız hava aracı (İHA) gönderdiğini söyledi. İsrail’in tüm hava savunma sistemlerinin devrede olduğu belirtildi.
Üst Düzey Kaybı: Komutanlar ve Bilim İnsanları Hayatını Kaybetti
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, devlet haber ajansı IRNA aracılığıyla yaptığı açıklamada, saldırılarda bazı üst düzey askeri yetkililer ve nükleer bilim insanlarının yaşamını yitirdiğini doğruladı.
Hamaney, “İsrail, sevgili ülkemize karşı kanlı elini bir kez daha göstererek suç işledi. Bu, onun kötü niyetini daha da açığa çıkardı,” ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybedenler arasında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, eski İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Feridun Abbasi ve İslami Azad Üniversitesi Rektörü Muhammed Mehdi Tehrançi’nin yanı sıra altı nükleer bilim insanı bulunuyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İsrail’in Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisini hedef aldığını belirterek, bölgedeki radyasyon seviyelerini yakından izlediklerini bildirdi.
Gerilim Tırmanıyor: UAEA Kınadı, İran Yeni Tesis Kuracak
Saldırı, İran’ın nükleer programındaki hızlı ilerleme nedeniyle uluslararası tansiyonun tırmandığı bir dönemde gerçekleşti. UAEA Yönetim Kurulu, Perşembe günü 20 yıl aradan sonra ilk kez İran’ı, denetçilerle işbirliği yapmadığı gerekçesiyle resmen kınadı.
İran ise bu adıma yanıt olarak ülkede üçüncü bir uranyum zenginleştirme tesisi kuracağını ve mevcut santrifüjlerin daha gelişmiş modellerle değiştirileceğini duyurdu. İsrail, yıllardır İran’ın nükleer silah geliştirmesine izin vermeyeceğini yinelerken, Tahran nükleer silah geliştirme niyetinde olmadığını savunuyor.
ABD: Saldırıda Rolümüz Yok
ABD yönetimi, bölgede tansiyonun daha da yükselmesine karşı hazırlıklarını sürdürüyor. Irak’ın başkenti Bağdat’taki bazı ABD’li diplomatlar tahliye edilirken, Ortadoğu’daki Amerikan askerlerinin ailelerine de gönüllü tahliye hakkı tanındı.
ABD Başkanı Donald Trump, saldırıların yaşandığı saatlerde Beyaz Saray bahçesinde Kongre üyeleriyle bir araya gelmişti. Patlamalardan haberdar edilip edilmediği bilinmese de görüşmesine devam ettiği görüldü.
Trump, daha önce yaptığı açıklamalarda Netanyahu’ya harekete geçmemesi yönünde tavsiyede bulunduğunu söylemişti: “Eğer bir anlaşma şansı varsa, onların harekete geçmesini istemem çünkü bu şansı tamamen yok edebilir.”
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise yaptığı açıklamada, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarında ABD’nin herhangi bir rolü olmadığını belirterek, Tahran’ı ABD personeline veya çıkarlarına yönelik olası saldırılara karşı uyardı.
İsrail'in Nükleer Sessizliği Eleştiri Konusu
İsrail’in İran’a yönelik askeri müdahalesini meşrulaştırmaya çalıştığı bu süreçte, ülkenin kendi nükleer programına ilişkin uzun süredir süren sessizliği dikkat çekiyor. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na (NPT) taraf olmayan İsrail, ne nükleer silah sahibi olduğunu kabul etti ne de uluslararası denetime açık hale geldi.
Yüzlerce nükleer başlığa sahip olduğu öne sürülen İsrail’in, aynı anlaşmaya taraf olan İran’ı şeffaf olmamakla suçlayarak askeri operasyon düzenlemesi, uluslararası kamuoyunda çifte standart eleştirilerini gündeme getirdi. Bu durum, nükleer silahsızlanma çağrılarının inandırıcılığına da gölge düşürüyor.
MANSETDE