ALMANYA

Almanya’da Suç İstatistiklerinde Göçmenler ve Genç Erkekler Dikkat Çekiyor

Almanya Federal Kriminal Dairesi (BKA), 2023 yılına ait göçmenlerin suç istatistiklerini içeren güncel durum raporunu yayımladı. Raporda, bazı suç türlerinde sığınmacılar ve koruma statüsüne sahip yabancıların istatistiklerde görece daha fazla yer aldığına dikkat çekildi. Yetkililer ise verilerin genelleme yapılmadan değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

BKA verilerine göre, 2023 yılında kayda geçen suç olaylarında göçmen kökenli kişilerin oranı dikkat çekici bir düzeyde yer aldı. Özellikle iltica başvurusunda bulunanlar ile geçici ya da sürekli koruma statüsüne sahip yabancıların, bazı suç kategorilerinde polis kayıtlarında daha sık “şüpheli” olarak yer aldığı belirtildi.

Belirli suç türlerinde yoğunlaşma

Raporda, şiddet suçları ve hırsızlık gibi bazı suç türlerinde bu iki grubun, genel nüfusa oranla daha yüksek temsil edildiği ifade edildi. Ancak BKA, söz konusu istatistiklerin tüm göçmenlerin suça karıştığı şeklinde yorumlanmaması gerektiğini özellikle vurguladı. Verilerin, yalnızca polis tarafından kayda geçirilen olaylara ve şüpheli profillerine dayandığı hatırlatıldı.

18–29 yaş arası erkekler öne çıkıyor

Suç istatistiklerinde dikkat çeken bir diğer unsur ise yaş ve cinsiyet dağılımı oldu. Rapora göre, suçlara karışan göçmenlerin büyük çoğunluğunu 18–29 yaş arası erkekler oluşturuyor. BKA, bu yaş grubunun yalnızca göçmenler arasında değil, genel nüfusta da suç istatistiklerinde daha yüksek oranda yer aldığına işaret etti.

BKA Başkanı Holger Münch, genç erkeklerin suç oranlarında daha görünür olmasının; yaş, cinsiyet, sosyoekonomik koşullar, barınma durumu ve göç sürecinde yaşanan belirsizlikler gibi birçok faktörle bağlantılı olduğunu belirtti. Münch, “Bu veriler, toplumsal ve yapısal nedenler dikkate alınmadan tek başına yorumlanmamalı” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkililer, suçla mücadelede hedefli önleyici politikaların ve entegrasyon çalışmalarının önemine dikkat çekerken, kamuoyunda sağlıklı bir tartışma için istatistiklerin bağlamından koparılmadan ele alınması gerektiğini vurguluyor.