manset

Sıkı kurallar esnafları nasıl etkiliyor?

HAMBURG

Mart sayısında çıkan haberlerimizin bazılarını manşet haber sitesinde yayınlıyoruz.

Hamburg’da alınan son korona kurallarının esnafları nasıl etkilediğini öğrenmek için kendileriyle görüşüp, bu dönemle ilgili düşüncelerini aldık. Farklı sektörlerdeki farklı etkilenmeler şu şekilde:

Mehmet Sönmez: ‘Gastronomidekilere farklı davranmak doğru ve demokratik bir hareket değil’

Steindamm semtindeki Grand Cafe Back-Lava müdürü Mehmet Sönmez 2G+ kuralının ilk defa Hamburg’da başlatılmasının çok garip bir durum olduğunu, bu konuda Hamburg Eyaleti Başbakanının öbür yerlere göre göre daha erken davrandığını belirtti. Bütün esnafların, özellikle gastronomi alanında yüzde 70 oranında etkileneceğini vurgulayan Sönmez, ’’Zaten zor bir süreç geçirdik. Bu süreçten sonra insanlara 2 aşı olun denildi. Bu 2 aşıyı oldular, insanlar yavaş yavaş gelmeye başladı ve biraz toparlanma oldu. Şimdi 2G+ uygulamasını çıkardılar, bu uygulamayı da kimse yapmaz. Artık insanlara bıkkınlık geldi. Sanki insanlara bıkkınlık getirmeye çalışıyorlar gibi ve bunu da başarmaya çalışıyorlar. Benim anlamadığım sanki gastronomi üvey evlatmış gibi muamele ediliyor. Gastronomi bu ülke için veya bu şehir için pek önemli değil gibi görünüyor. Önemli olsaydı bu kadar gastronominin üstüne gitmezlerdi’’ dedi.

Alıveriş merkezlerinin dolu olduğunu ve insanların oralarda uzun süre kalabildiğini hatırlatan Sönmez, ’’Onlarla alakalı aynı uygulamayı yapmıyorlar, özellikle ilk başta sanki günah keçisi gastronomiymiş gibi ilk önce gastronomiden başlıyorlar. Bu da ciddi derecede bizi üzüyor ve bizi ciddi derecede de demotive, huzursuz ediyor. İnşallah bundan sonrası iyi olur’’ şeklinde konuştu.

Konuşulanların çoğu yerine getirilmiyor

’’Yardım verilecek deniliyor ama yardım gelesiye kadar insanların canı çıkıyor’’ diye konuşan Müdür, daha önce Korona acil yardımlarının verildiğini ve bunların geri istendiğini belirtti. Konuşulanların çoğunun yerine getirilmediğini ve insanların artık yorulduğunu söyleyen Sönmez, durumu iyi olanların dayanabildiğini, durumu iyi olmayan insanların çoğunun ciddi şekilde bu durumdan etkilendiklerine dikkat çekti. İnsanların mutlaka bir yerlerde oturup dinlenmek ve yemek yemek istediklerini ifade eden Sönmez, ’’Gastronomi bir kere hayatın bir parçası ve gastronomiye bu sıkı uygulama çok garip’’ dedi. Bu tür uygulamalar yapılırken hem adaletli hem de demokratik davranılması gerektiğini vurgulayan Sönmez, ’’Herkese aynı muamele yapılsın. Bu alanda çalışan bir sürü insan buradan ekmek yiyor, ailesini geçindiriyor. Başka insanlara farklı, gastronomidekilere farklı davranmak doğru ve demokratik bir hareket değildir’’ dedi.

Mücahit Bilgiç: 2G başladığında bıçak gibi kesti

Mimosa Kebapizza işletmecisi Mücahit Bilgiç zor günler geçirildiğini söyledi. “Daha önce 2G, şimdi ise 2G+ kuralı ile durumumuz daha kötüye gitti” diye konuşan Bilgiç, ilk düşüşün 2G başladığı zaman yaşandığını belirtirken konuşmasını şöyle sürdürdü: “O zamana kadar iyiydi ama 2G başladığında bıçak gibi kesti diyebiliriz. İyiye gideceğini düşünürken daha kötüye gitti, 2G+ oldu ve sonuçta daha kötüye gitti. İnsanlar aşılı olsa bile negatif test sonucunu getirmesi lazım. Karşımızdaki meslek okulunun bize etkisi çok iyiydi. Şimdiki durumla birlikte öğrenciler yanlarında bir ispat bulundurmuyorlar, bu yüzden sıkıntı oluyor. Gelip alıp gitmede sorun yok ama yine de bir düşüş var. Tabii ki insanlar ayak üstü yemeyi sevmiyor, en azından bir yere oturmak istiyorlar. Bu durumun ortaya saldığı korkuyla beraber insanlar biraz daha çekiniyor. Birkaç kişinin olduğu yere girmiyorlar ya da belirli bir mesafeye dikkat edilmesi gerekiyor”.

Şu anda işlerin hiç düşmediği kadar düştüğünü ifade eden Bilgiç, şu anda yeniden bir yardım söz konusunun olduğunu ama mümkün mertebe almamak istediklerini söyledi. Bilgiç, “Çünkü bir daha bunların geri ödenmesi gibi durumlarla uğraşmak istemiyoruz, idare edebildiğimiz kadar idare etmeye çalışıyoruz” dedi.

Eleman sıkıntısı

Bu durumla birlikte başka bir sıkıntının da baş gösterdiğini, işçi bulmakta çok zorlandıklarına dikkat çeken genç işletmeci, ‘’Çünkü işçilerin de aşı olması lazım. Aşının yanında günlük test yapmaları lazım. Yapan var yapmayan var. Biz aşılanana saygı duyduğumuz kadar aşılanmaya da saygı duyuyoruz, çünkü kendi hayatı ve kendi vücudu. Buna bizim bir şey söyleme hakkımız olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla şu anda ortam olarak da Almanya her ne kadar demokrat bir ülke, sosyal bir yaşamı olsa da parantez içinde söylüyorum şu anda bunun maalesef kaybolduğunu görüyoruz. Almanya bu durumda baya geriye gitti diyebilirim” şeklinde konuştu.

Bilgiç konuşmasına şöyle devam etti: “Zor durumun atlatılmasında önümüz yaz diye bakıyor ve atlatmaya çalışıyoruz. Yaz olduğu için her taraf sıcak, insanlar daha çok dışarıda ve daha çok dolaşıyorlar. İnsanların ne kadar çok dışarıya çıkması demek, bizim sektörün iş yapması demek. Dışarıda her yere de oturulabilir, ama kışın öyle değil. Durum çok farklı olur diye düşünüyoruz ve yaza kadar sabretmeye çalışıyoruz. Al-git de bir yere kadar. İnsanlar artık dışarıya çıkmayı üşeniyorlar. Bir alışkanlık oldu, insanlar da artık evlerinde yemek yapmaya başladılar. Almanya gibi bir yerde çoğunlukla yapılmamasına rağmen şu anda birçok kişi evde yemek yapıyor. İkincisi de her şeyin servisi başladı. İnternet üzeri sipariş et, eve gelsin. Bunu bizim paket servisine etkisi olmakla beraber onun da çeşitli zorlukları var. Mal teslimi için de eleman bulamıyoruz, bu da bizi direk etkiliyor. İnşallah her şey normale döner, biraz önümüz açılır. Kurallarda biraz esneklik olur da insanlar eski kazancına, işine gücüne döner. 

Canan Serpil Sayim: ‘Stiftungssaal’ın bahçesinde test merkezi kurduk’

Stiftungssaal Menajeri Canan Serpil Sayim, 2G kuralından pek etkilenmediklerini, 2G+ kuralı başladığında hemen 2G+’a geçtiklerini ve bu kuralda da pek etkilenmediklerini belirtti. Salona müsaadeler alındığı zaman düğün salonu olarak değil, gastronomi olarak müsaade alındığını ve aynı zamanda vakıf olduklarını hatırlatan Sayim, “Restoranlarda ne kuralı geçiyorsa, aynısı bizde geçerli oluyor. Gerçekten kuralları ciddiye alıyoruz ve elimizde ne imkân varsa misafirlerimizin sağlığına nasıl garantiye alabiliyorsak biz bunu her türlü şekilde yapmaya hazırız ve yapıyoruz da” dedi. Oynama yasağı geldiğinden itibaren bilinen düğünlerin gerçekleştirilemediğini ifade eden Menajer, “Bizim yapabildiğimiz 300 kişiye kadar misafirlerimize düğün yemeği yapıyoruz. Kameramanlarımız ve müzisyenlerimiz oluyor ama tek oynama olmuyor” diye konuştu.

Salondaki çalışanlar ve Yönetim Kurulu olarak pandeminin çok çok ciddiye alındığını ve pandemi döneminde yapılan etkinliklerde gelen misafirlerin nasıl korunabilmesi düşüncesiyle bahçede test merkezi kurduklarını dile getiren Sayim, “Şu anda yeterince test merkezi yok ve insanlar zorluk çekiyor. Misafirlerimiz içeriye girmeden önce testini oluyor öyle giriyor salona. Kurallar ne gerekirse onu yapıyoruz. Düğünlerimiz için ağır bir koruma konsepti hazırladık ve bunu imzalatıyoruz. Bu kuralları defalarca anlatıyoruz. Pandemi kuralında bizde ya siyah ya da beyaz vardır, arada gri bir bölge yoktur. Eğer birisi istemiyorsa başka bir tarih de verebiliyoruz” şeklinde konuştu.

Berberler sıkıntılarının duyulmasını istiyor

Pandemi kâbusu son sürat devam ediyor. Birçok sektörde olduğu gibi berber ve kuaförler de bu dönemde en çok etkilenen sektörlerden biri haline geldi. Mesleklerini icra etmelerinin çok zorlaştığını ifade eden Özkan Style sahibi Osman Özkan, ‘’Pandemi en fazla bizim sektörü vurdu. Geçen sene kapanma ve sonrasında test zorunluluğu, bu sene de 2G+ kuralı gibi önlemler işlerimizi kötü etkiledi. Müşterilerimizin de bu konuda daha hassas olmasını ve daha anlayışlı olmasını bekliyoruz. Sonuçta bu kurallar hepimiz için alınıyor. Lütfen bizlere yardımcı olsunlar. Çok zor günler geçirdik hala da geçiriyoruz. Defalarca kontrole geldiler, cezalar da ödedik. Şahsen hiçbir devlet yardımı da almadım’’ dedi.

Zor bir dönemden geçildiğini ve bazı önlemlerin alınmasındaki gerekliliği vurgulayan Özkan, ‘’Ancak bizim sıkıntılarımızın da duyulması ve çözüme yönelik önlemlerin alınmasını bekliyoruz. İnşallah bir an önce bu sıkıntılı dönemi atlatırız da hepimiz de rahat ederiz’’ diye konuştu.

Çiçekçiler için özel günler önemli

Hamburg’un Niendorf semtinde çiçekçi dükkânı işleten Hamit ve Osman Özer Kardeşler, genel olarak Pandemi döneminin herkes için zor geçtiğinin farkında olduklarını, kendi işlerinin ise bazı günlerde daha iyi olduğunu belirttiler ve şöyle dediler: ‘’Bizim sektörde daha çok insanların özel günleri ile alakalı dalgalanmalar olur, kış dönemi artan fiyatlardan da hem bizim hem de müşterilerimiz üzerinde olumsuz etkisi oluyor. Almanların dini günleri ve bayramları tabi ki bu dönemde bizim için çok önemli. Niendorf Tibarg’a yolu düşen herkesi bekleriz.’’

Selim Bayanbaş: Eski ağız tadı kalmadı

2G kuralında dünya nasıl etkilendiyse biz de öyle etkilendik diye konuşan Selim Bayanbaş, “zaten insanlarda bir kırgınlık ve huzursuzluk var. Şu anda herkes etkileniyor ama yapacak bir şey yok. İnsanların sağlığı için mecburen kurallara uyuyoruz. Bir an önce bu Korona’nın bitmesini istiyoruz. İnşallah biter, yoksa bir şekilde insanlar hem maddi hem manevi sıkıntı yaşıyor. İnsanlar üzerindeki psikolojik zararlarını da görüyoruz. Eski ağız tadı kalmadı maalesef. Allah herkese kolaylık versin, herkesin yardımcısı olsun dedi.

Haber/Foto: Naciye ASLAN-Bekir TANRIKULU

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.