manset

Atatürkçü Düşünce Derneğinin Cumhuriyet Balosunda coşku doruklara ulaştı

HAMBURG

Atatürkçü Düşünce Derneği Hamburg, Cumhuriyetin 100. yılını kutlamak amacıyla Cumhuriyet Balosu düzenledi. Baloda söylenen marşlar Türk bayraklarıyla hep birlikte söylenip, büyük coşku yaşanırken, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyetin önemi vurgulandı.

Hamburg Manşet

Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılının kutlanması amacıyla Atatürkçü Düşünce Derneği Hamburg (ADD) organizesinde Cumhuriyet Balosu gerçekleşti. Baloya T.C. Hamburg Başkonsolosu E. Derya Kara, Dirk Kienscherf (SPD), Dr. Anke Frieling (CDU), Hamburg Senatosu Protokol Müdürü Corinna Nienstedt, Milletvekili Güngör Yılmaz’ın yanı sıra; STK Temsilcileri, sanat, spor, iş insanları ve vatandaşlarla birlikte yaklaşık 470 kişi katıldı.

Baloya gelenlerin ADD Başkanı M. Serdar Temur ve üyeleri tarafından kapıda karşılandığı girişte, herkese Atatürk ile Türk bayrağının olduğu bir rozet ve bir çikolata hediye edildi. Hotel Class etkinlik ve düğün salonundaki baloda Aytun Ede’nin müziğiyle birlikte ellerde bayraklarla marşlar söylendi; Ege bölgesine ait zeybek oynandı ve tango yapıldı.

Murat Büyükalp’in Türkçe ve Almanca yaptığı sunumda program saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşının okunması ile başladı. Atatürkçü Düşünce Derneği Hamburg Başkanı M. Serdar Temur’un salondakileri selamlamasıyla konuşmaya başlayan Başkan şunları söyledi: “Atatürk’e göre “Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir dünya doğmalıdır, doğar; yoksa başlı başına zafer boşa gitmiş bir gayret olur”. İşte o yeni dünya büyük zaferden sonra, Kurtuluş Savaşından sonra gerçekten doğdu”.

Millî Mücadeleye karşı son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in iç savaş başlattığını, yaptıklarının hesabını veremeyeceği için işgalcilerin savaş gemisine binip kaçtığını anlatan Temur, Kurtuluş Savaşı sonrası yapılan Lozan görüşmeleri ve Anlaşması ile ilgili açıklamalarda bulundu. İmzalan Lozan Anlaşmasıyla Türkiye’nin istediğini aldığını belirten Temur, “Osmanlının çok hukuklu “dinlere göre hukuk” ayırımına son verildi. Türkiye’de herkes için “tek hukuk” kabul edildi. Osmanlının yabancılara ve cemaatlere tanıdığı hukuki ayrıcalıklara son verildi. Batının, azınlıklar üzerinden Türkiye’yi bölme planı etkisizleştirildi. Sonuçta 29 Ekim 1923’te tam bağımsız ve üniter Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi” dedi.

Atatürk’e göre, demokrasinin tam ve en belirgin hükümet biçimi Cumhuriyet olduğunu belirten Temur, “Cumhuriyetle yaşamın, yaşamla ilgili her alanın; yönetim, eğitim, hukuk gibi tüm temel hizmetlerin din kurallarına göre değil, aklın ışığında yürütülmesini hedeflemiştir” şeklinde konuştu.

Serdar Temur’un konuşmasından satır başları şu şekilde:

*Ülkenin kuruluşunun ve kurtuluşunun temellerinden biri olan laiklik, toplumu inanç temelli farklılıkların çatışmasından korur.

*Laikliğin olmadığı yerde halkın egemenliği değil sarayın, halifenin, tarikatların, cemaatlerin egemenliği olur. Laikliğin olmadığı yerde cumhuriyet de olmaz, demokrasi de olmaz.

*Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkelerine sahip çıktıkça, Osmanlıdan kalan kadercilikten sıyrılıp, çağdaş bir akılcılıkla, ortaya çıkacak sorunları rahatlıkla aşacak olgunluktadır.

*Bizim Cumhuriyetimiz yalnız bir siyasi yönetim biçimi değildir. Bizim Cumhuriyetimiz aynı zamanda bir yaşam biçimidir.

*Bizler bugün Türk aydınlanmasının başlangıcını, “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır” diyen Atatürk’ün “en büyük eserim” diye tanımladığı Cumhuriyeti, en büyük bayramı kutluyoruz.

*Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı kutlu olsun.

Başkonsolos E. Derya Kara da Atatürkçü Düşünce Derneği ve ekibine teşekkür ederek konuşmasında, “Başta M. Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere canını feda etmiş olan tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle yad ediyorum” dedi.

Başkonsolos konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyetimiz M. Kemal ve dava arkadaşları tarafından 600 yıldan fazla hüküm sürdükten sonra yıkılan bir imparatorun küllerinden kurulmuştur. Tarih sahnesinden silinmek istenen milletimiz, milli mücadele ve akabinde Cumhuriyetin ilanı ile taçlanan süreçte kendi kaderini tayin hakkını eline almış, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, demiştir. Binlerce yıllık devlet geleneğimizin en son halkası olan cumhuriyetimiz Türkiye’nin ekonomik dönüşüm ve gelişim itici gücü olmuş, geçen yüzyılda Türkiye her alanda atılım yapmış ve bugün gururla sahip çıktığımız seviyeye ulaşmıştır. Bununla beraber ulu önder Atatürk’ün deyişiyle “vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır” sözüyle çalışmaya ve ülkemizi daha da ileriye taşımaya devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Temsilcisi olarak, cumhuriyetimizin 100. yılını 1960’lı yıllardan beri her alanda emek vererek birçok başarıya imza atan, yaklaşık 3,5 milyon yurttaşımıza vatan olmuş dost ve müttefik Almanya’da sizlerle birlikte kutlamaktan ayrıca memnuniyet duyuyorum".

Kara kutlamalarda beraber olan, destek veren Hamburg Senatosu yetkililerine de teşekkür etti ve Cumhuriyetin 100. yılını kutladı.

Konuşmaya davet edilen Hamburg Senatosu Protokol Müdürü Corinna Nienstedt de Atatürk’ün modern bir Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğunu söyledi. Nienstedt, Latince alfabenin getirilmesi ve kadın- erkek eşitliği gibi konulardan dolayı cumhuriyetin kuruluşunun önemli olduğunu söyledi. Cumhuriyetin Batı odaklı kurulduğunu belirten Nienstedt, ”Türkiye’nin Avrupa’ya, Avrupa’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var” dedi.

Haber/Foto: Naciye ASLAN

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.