manset

Yazar Raif Medetoğlu'nun kaleminden Savcı Sayan’ın psikolojisi...

TÜRKİYE

Yazar Raif Medetoğlu'nun köşe yazısı siz değerli okuyucularımızla buluşuyor. Keyifli okumalar.

Uzlaşma kültüründen yoksun amaçlarını gerçekleştirmek için kullandığı yöntem sokak kabadayılarını andırıyor.

Ve eski Moskof Stalin dönemini anımsatan kontrolden çıkmış bir davranış biçimi ile elinde ki kehribar tesbihi ile buranın koğuş ağası benim ulan diye nara atan SAVCI SAYAN daha dün oy avcılığı yaparken kapı, kapı tur performansıni online izlemedik mi ?

O görüntülerde cana yakın mütevazı ve insanı duygular ile iletişim ağını genişletmeye çalışan hizmet odaklı düşünen sorunları metodik ve mantıksal çözümler üreteceğini güçlü bir şekilde dillendiren sen değilmiydin?

Günümüz çağdaş yönetim anlayışı bireysel yönetimden çok katılımcı bir yönetim anlayışını öngörmektedir.
Ama ne yazik ki; Sen esenliğini kaybetmişsin.

Mafyatik, kabadayı yöntemler ile sorunları çözme iraden Ağrı Belediyesi başkanlık koltuğuna oturan kişinin siyasi ahlak ve kültürüne gerçekten yakışmıyor.

Şimdi birazdan sözünü edeceğim Ve benimde canlı olarak seni izlediğim o sevgi yolunda yapılan tahribatlara karşı TOKİ konutlarının çalışanları tarafından yola verilen zarara tepkinin bu kadar bayağı ve basit olması senin kurumsal liderlikten uzak kontrol dışı hareketlere meyilli olduğunu bir kez daha kanıtlamis oldu .

Öyle anlaşılıyor ki senin bu davranış biçimin geçmişteki siyasi hayatındaki beraber sofrada beslendiğin büyüdüğün ve oranın siyasi ahlak ve kültüründen hala kurtulmadığının emaresidir.
Ve yine ne yazıktır ki bu davranış biçimi koruma görevlilerine de tesir etmiş.
Seni sosyal medyada zaman zaman acaba rey verdiğim adam benim kentime ne hizmetler yapıyor diye fırsat buldukça takip ediyorum.
Neyse Facebook' hesabında yaptığın canlı yayına gelelim.
Meğerse o hiddet ve Celalli yürüyüşün bir faciaya hizmet ediyormuş.
Tam da o esnada ani bir manevra ile şantiye işçisi olan insanların tepkisine hazmedemeyerek üzerine yürüdüğünü Facebooktaki canlı yayınına bende bir çok kişi gibi şahit oldum.

Ve gördüm ama senin orada gariban ve ekmeği için çalışan işçilere korumalar tarafından atılan dayak şov'larini kameramanın bir hamlesi ile canlı yayını kesmesinin akıbetini daha sonra yine sosyal medya üzerinden senin dayak şovuna maruz kalan işçinin kan revan içinde hastane görüntülerinide gördük.

Bana göre bir Belediye Başkanı'nin idari tasarufu ekonomik ve politik otoritesi böyle şiddete meyilli olması şehrin emin ellerde olmadığıni ifade eder.

Bu millet hidettini okşayan her olayda böyle kuralsizlik ve gevşeklik yapman için sana oy vermedi.
Şunu unutma ki kamu yönetimi seni vatandaşa yakınlaştırmiyorsa kurumun özgür yapısına uzlaşma kültürüne zarar verirsin.

Sen AĞRI Belediye Başkanısın bireysel, toplumsal ve kurumsal huzur ve refahı temin etmekle mükellefsin.
Birileri ile sürekli çatışan, didişen ve hatta son vukuatinla çarpışan bir kişilik ve karakter olarak evvela kurumun sonra toplumun müsbet enerjisini tüketirsin buda toplumun ihtiyacı olan güveni, huzuru ve refahına zarar verir.

Son söz olarak insanın kendini bilmesi kendine hakim olması bireysel huzur için atılacak en önemli adımdır.
Kendini bilen bir insan hayatıda başkalarınıda bilir .
İnsanın huzur ve saadeti, sağlık ve mutluluğu kendi içinde'dir.

Sonuç olarak özür dilemek yüce gönüllü insanların işidir.

Unutma ki; O emekçinin ağzından burnundan üzerine dökülen kan senin öfke kontrolü sınavından yenildiğini gösterir ve o işçinin senin üzerinde hakkı var .
Şahsen benim reyimle o makamda bulunman ve o adama atırdığın dayaktan dolayı kendimi huzursuz his ediyorum.

Bunu ancak Halis Muhlis bir özür telafi eder.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.