manset

Kovid geçirip atlatanlar dikkat 

TÜRKİYE

Uzmanlar Sisli Beyin, Uzamış Kovid Sendromuna karşı uyarıyor

Sisli Beyin Sendromuna yakalanmış olabilirsiniz 

Uzmanlar uyarıyor. Kovid-19 salgınında ölenlerin sayısının üç milyonu aştığı, vaka sayısının da 140 milyonun üstünde olduğu bildiren uzmanlardan uyarı geldi. Kovid-19 hastalığından kurtulmakla ya da ayakta atlatmakla sorun bitmiyor. Hastanelere ve uzmanlara yaşadığı benzer sorunlarla başvuranların sayısının hızla tırmandığı konusunda uyaran uzmanlar “Sisli Beyin Sendromu”na dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. 

Sisli Beyin Diğer Adıyla Beyin Sisi Nedir? İşte Belirtileri 

Uzmanlar kovid-19’la birlikte son zamanların popüler nörolojik sorunu haline dönüşen, aslında herhangi bir enfeksiyon söz konusu olmadan da gelişebilen bir problem olan “beyin sisi”nin kovid-19 geçirenlerde çok sık görülmesiyle önemli bir sorun teşkil ettiğini vurguluyorlar. Kovid-19’u aylar öncesinde geçirmesine rağmen hâlâ kendini sanki bir demans hastası gibi hisseden birçok kişi doktorlara başvuruyor. Eğer kendinizde “yorgunluk, sık görülen sebepsiz baş dönmesi, isteksizlik, keyifsizlik, düşüncelerini toparlamakta güçlük çekme, unutkanlık, farklı depresif ruhsal değişimler, aşırı öfke, öfke kontrolünde zorlanma, olaylar karşısında hızlı ve ölçüsüz tepkiler verme, odaklanma ve konsantre olmakta zorluk çekme” gibi belirtilerden bir veya birkaçını hisseden kişilerin acilen doktora başvurması gerektiğini söylüyorlar. The New York Times, The Guardian, The Independent gibi gazetelerde haber konusu olan “Beyin Sisi” nedir? Kovid-19 sonrası gelişen bir sendrom olduğu için hastalık olarak kabul edilmeyen sendromun detaylarında neler var? 

Boşanmalar Gözle Görülür Şekilde Arttı

Kovid-19 hastalığına yakalanıp iyileştikten ya da ayakta atlattıktan sonra bile bedensel ve ruhsal sorunlar oluşturabilen bu sendromun yorgunluk, en sık görülen belirtisi olduğunu söyleyen uzmanlar, yorgunluğa çoğu zaman kafa karışıklığı, baş ağrıları, yüksek volümlü seslere tahammülsüzlük, konsantre olma ve odaklanmada zorlanma, unutkanlık, eklemlerde ve kaslarda bazen sertliğin de eşlik ettiği ağrılar ve benzeri şikâyetlerin, başvuruda bulunan hastaların çoğu tarafından kendilerini üzgün, yorgun hatta bazen de depresif hissetme şeklinde tabir edilirken, hasta yakınları ise “kişiliği değişti” şeklindeki yorumluyor. Aile içi anlaşmazlıkların şiddetle arttığı ve boşanma, kalabalık ailelerde ise kavga, evleri ayırma gibi durumların son zamanlarda gözle görülür oranda artmasına sebep olan bu sendroma bağışıklık sistemi zayıf olanların daha sık yakalandığını belirtiyorlar. 

Tam Sebebi Hala Araştırılıyor 

Kovid-19 enfeksiyonu sonrasında gelişen sisli beyin tablosunun nasıl oluştuğu konusunda uzmanlar arasında ortak bir fikir yok. Uzmanlardan bazıları sorunun “enfeksiyon esnasında oluşan bağışıklık sağlayıcı antikorların yanlışlıkla sinir sistemine saldırmasından” kaynaklandığını ileri sürerken, bazıları da “enfeksiyon nedeniyle hasar gören sinir hücrelerinin birbirlerine yanlış sinyaller göndermesi ile ilişkili olabileceğini” ileri sürüyor. Ayrıca “beyni besleyen kan damarlarında iltihaplanma, vaskülit olabileceği”ni düşünenler de, enfeksiyon yatıştıktan sonra da “sürebilen kalıcı bağışıklık aktivasyonu” ile ilişkilendirenler de var. Beyin sisinde sinir hücrelerinin küçük bir kısmının “geçici olarak kapandığı”nı düşünenler bulunduğu gibi, kilit sorununun beynin farklı kortikal nöron gruplarında yerleşmiş olabileceğini de düşünerek etkilenen “o nöron grupları henüz açıklanamayan nedenlerle geçici olarak kendini kapatıyor, devre dışı kalıyor” diye düşünenler de var. Kısacası elde henüz net ve açık bir delil maalesef yok.

Alınan Kovid-19 virüsü miktarı da rol oynuyor 

Kovid-19’dan aylar önce kurtulan bazı kişilerde bile zamanla beyin sisi sorununun gelişebileceğinin artık inkâr edilemez bir gerçek olduğunu belirten uzmanlar, yukarıda belirtilen sorunların bir veya birkaçını yaşayanların, problemlerinin geçici olduğunu düşünmek yerine vakit geçirmeden bir nöroloji uzmanından yardım istemelerine önemle parmak basıyor. Günlük hasta etmeyecek kadar alınan virüslerin de soruna yol açabileceğine de önemle bildiren uzmanlar, psikolojik olarak “tükenmişlik sendromu” gibi davranan bu sendromun kısa veya uzun vadede vereceği zararların semptomlar bazında tedavi edilebilirliğine de dikkati çekiyorlar.

Elimizdeki en iyi çözüm zihin egzersizi ve beslenmeye dikkat etmek 

Albert Einstein’ın “Zihnimiz bir paraşüt gibidir, ancak açıldığında iş görür.” cümlesinde olduğu gibi bu tarz sorun yaşayanların semptomatik tedavilerinin yanı sıra sık sık duygu ve düşünleri not almasının ve zihin geliştirici aktivitelerde bulunarak beslenmelerine dikkat etmesinin oldukça fayda sağlayabileceği görüşündeler. Ayrıca uzmanlar, şeker içeren gıdalardan uzak durulmasını, sigara ve alkol tüketilmemesi, günde en az 3 litre su alınması, duygu ve düşünlerin sık sık not alınması, baş dönmesine dikkat edilerek olası kazaların önlenmesi, öğün mantığından çıkılarak sık sık ve az yemek yenilmesi ile kızartma ve kavurma stilinden çok çiğ ve haşlanmış gıda alınmasını öneriyorlar. Bütün bunların gözle görülür faydalarının tespit edildiğini de belirtiyorlar. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.