Konya'nın Meram ilçesinde Kürt aileye düzenlenen silahlı saldırıda ilk belirlemeler göre 7 kişi yaşamını yitirdi. Evin de ateşe verildiği öğrenildi.
Konya'nın Meram ilçesinde 12 Temmuz'da saldırıya uğrayan Kürt aileye tekrar saldırı düzenlendi. Eve giren silahlı saldırganlar 7 kişiyi öldürerek evlerini ateşe verdi.
İhbar üzerine olay yerine kısa sürede çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi.
Evde çıkan yangın söndürülürken ev içinde silahla vurularak öldürülmüş olarak bulunan Yaşar Dedeoğulları, Barış Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Serap Dedeoğulları, İpek Dedeoğullaarı, Metin Dedeoğulları ve Sibel Dedeoğulları’nın cansız bedenleri bulundu.
Polis olayla ilgili mahalle sakinlerinin ifadesine başvururken cinayetleri işleyen şahısların yakalanması için çalışma başlatıldı.
Koruma kararı alınmıştı
12 Temmuz'da çoğu komşuları olan kalabalık bir grubun saldırısına uğrayan ailenin 7 mensubu yaralanmıştı. Saldırının ardından aile için koruma kararı alınmıştı. Koruma kararına rağmen bugün aile katledildi.
Yaklaşık 30 yıl önce Kars’tan Konya’ya göç eden Dedeoğulları ailesinin 7 üyesi, çeşitli yerlerinden darbedilmişti. Saldırıya ilişkin açılan soruşturmada 6 kişi tutuklanmıştı.
Bugünkü katliamda hayatını kaybedem Yaşar Dedeoğulları, 12 Temmuz’daki saldırıyı şu sözlerle anlatmıştı:
“12 Mayıs günü bayram gecesi bu çalıların arkasında saklanmışlardı. Oğlum dışarıda bağırdıklarını, küfrettiklerini söyledi. Bahçeye çıktığımızda 30 kişi falan demir kapıdan diğerleri de bahçedeki kumlardan atlayarak geldi. Ali Keleş, Veli Keleş, Ayşe Keleş, Yahya Çalık, Lütfi Keleş, Ali Çalık eşi ve oğulları Ramazan bunların içerisindeydi. Biz 7 kişiyiz hepimiz de yaralandık. Oğlum 4 gün yoğun bakımda kaldı. Kızımın da parmağını kırdılar, kafası kırıldı, o da 4 gün hastanede kaldı. Benim de kolumu ve kafamı kırdılar. Başıma 25 dikiş atıldı. Saldırırken de en hafif sözleri şuyud; ‘biz ülkücüyüz sizi buradan süreceğiz, sizi burada yaşatmayacağız’ diyorlardı. 12 yıldır bize bunu söylüyorlar. Keleşler ve Çarıklar aileleri etraftan da birilerini toplamış getirmişlerdi, diğerlerini tanımadım.” (k.Rudaw)