manset

SİMİT Bäckerei güçlü ekiple hizmete başladı

HAMBURG

Hamburg'da unlu mamüllerin imalatı ve satışı yapıldığı SİMİT Bäckerei 1 Nisan'da müşterilere kapısını açtı. Manşet gazetesi olarak açılışta bulunduğumuz işletme Olcay Aksungar, Özkan Bulut ve Serkan Dizibüyük'ün ortaklığında devam ederken, mekanın ortakları arasındaki en kilit nokta ise saygı.

Hamburg Manşet özel haber

Korona kısıtlamaları sebebiyle açılışa geniş katılımın sağlanamadığı işletmenin ortaklarından Olcay Aksungar SİMİT Bäckerei hakkında Manşet gazetesine açıklamalarda bulundu. Esasında marketçi olduğunu söyleyen İzmir'li iş adamı 1 Nisanda açılan SİMİT Bäckerei'ı ortakları Özkan Bulut ve Serkan Dizibüyük ile birlikte yürüttüklerini belirtti. Buxtehude'deki ilk market As Market'i devrettiğini, şimdi buranın dışında Norderstedt'te Serkan Dizibüyük ile beraber çok yakında bir market açılacağını söyleyen Aksungar, ''Serkan'la ortak noktamız, Serkan ve Özkan'la burayı açıyoruz. Aynı zamanda biz iyi de arkadaşlarız. Kafa olarak da yakınız. Aslında ortak arttıkça sıkıntılar artar ama anlaşırsanız da iyi olur, arada bir uçurum var yani. Şu ana kadar iyi gidiyoruz, iyi sonuç çıkacağına inanıyorum. İlk önce Bäckerei'ı açıp, kısa zaman zarfında Norderstedt'teki Ala Market'i açacağız. Burası ve Ala Market Simit gmbh'nın altındadır'' diye konuştu.

'Bizde cehalet olduğuna inanmıyorum' ''Herkesin Koronavirüs'ten korktuğu bir dönemde biz iki tane firma açıyoruz'' diye konuşan Aksungar, cesaret ve cehaletin birbirine çok yakın kavramlar olduğunu hatırlatırken, ''Ama bizde cehalet olduğuna inanmıyorum ben. Çünkü herkes neyin ne olduğunun çok iyi farkında ve herkes elinden geleni yapıyor. Bu anlamda karışım tutarsa, ki tuttuğuna inanıyorum ben , iyi yol kat edeceğimizi düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Türk ürünleri ve Alman ürünlerinin bulunduğunu, pide, börek, pohaça grupları, lahmacun ve pizza gibi ürünlerin imalatının hem SİMİT Bäckerei, hem de Norderstedt'teki markettte de olduğunu belirten Aksungar, ''Hem Alman grubu, hem Türk gubuna hitap ediyoruz. Bizde demlikte çay da bulunur, kahve de. Simit hem bize ait, hem de ululararası bir isimdir bizim için'' dedi.
Elemanlar hakkında bigi veren Aksungar şunları söyledi: ''Burası için 3 kişi imalat, 3 kişi tezgah ve servis, tedarik zincirindeki 1 kişiyi de katarsak, şu an koronadan dolayı masa sandalyelerimizi kullanamadığımızdan minumum 7 elemanla başlamız gerekiyor. Korona bitmiş olsa biz burada omlet de menemen de satmak istiyoruz, şu anda onu yapamıyoruz. Şimdi vitesimizi ufalttık, sayı ileride artacaktır''.

Korona döneminde fırsatların değerlendirilmesi Genç işletmeci Korona dönemi ve mekanın açılışı ile ilgili düşüncelerini de şu şekilde aktardı: ''Herkesin korktuğu bir dönemken, bizim daha korkusuzlaştığımız bir dönem aslında. Çünkü Almanya'nın kronik problemlerinden biri ev kiralamak, aynı zamanda dükkan kiralamak. Bugün inşaatlarda dükkan bulabilmek zor, çünkü baktığınızda çok çok uzun soluklu kiralar yapıyorsunuz. 5 yılın altında zaten imza atmıyorsunuz, neredeyse 20 senelik imzalar atıyoruz. Koronanın olduğu bir dönem aslında bize çok artı olduğu bir dönem, çünkü ev sahipleri veya dükkan sahiplerinin daha sakinleştiği, rekabetin daha azaldığı bir döneme denk geldik. İnsanlar tabiri caizse dükkan kapatıyorlar, bir çok sektör can çekişiyor, bunun gerçekten farkındayız. İnsanların gelirlerinin azaldığı bir dönemdeyiz, bunun da farkındayız, ama bugün güzel bir kira sözleşmesi bulabilmek kolay bir şey değil. Doğru noktada, doğru şekilde işletebilmek için tabii ki fırsatları değerlendirmek zorundayız ve bizim önümüze de her iki tarafta iyi fırsatlar çıktı ve bu fırsatları değerlendirdik.

'Bütün mantığımız, var olan üç tane beyni kullanabilmek' Bu işin birinci kuralı eğer ki gücünüz çok çok büyük değilse, kurumsal bir firma değilseniz, bizim gibi sıradan bir Bäckerei ya da market açıyorsanız iyi bir anlaşma ile başlamalısınız. Kural buradan başlıyor ve biz burada her ikisi için iyi bir sözleşmeyle başladık. Bu anlamda 3 kişinin verdiği gücü de kullanıyoruz, hem ekonomik, hem de enerji gücümüz, ki bence daha da önemli bu. Bir şey bakarken 3 açıdan bakmaya çalışıyoruz, benim bakış şeklimle ortakların bakış şekli farklı olabiliyor, ama bir noktada orta noktayı bulup saygınlık içerisinde onu buluyoruz. Bütün mantığımız, var olan üç tane beyni kullanabilmek, eğer onu kullanabilirsek biz varız zaten. Akıllı insanlar akıllı düşünen insanlar değil, akıllı düşünen insanları bulan insanlardır. Ticarette kar ile zarar hep bir kardeştir, batabilirsiniz de çıkabilirsiniz de, ama şartlarınızı doğru kurarsanız eğer, böyle bir şey aslında yoktur. Bir insan batabilir ama doğru şekilde çıkmayı bilirse her zaman çıkar, onu bilmiyorsa çok zengin de olsanız bir şey ifade etmiyor batarsınız bir noktada . İllaki yolda taşlar olacaktır, olmaz diye bir şey yok, olmazsa zaten bir sıkıntı vardır. Ama bizim aramızdaki sevgi saygı bu anlamda kilit noktadır''.

Haber/Fotoğraf: Naciye ASLAN

Not: Manşet gazetesi eline ulaşamayanlar ve okuyamayanlar için özel haberlerimizi Manşet haber sitemizde yayınlıyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.