manset

(Özel Haber) ALMANYA'YA "İŞ GÖÇ"ÜNÜN 60 YILI!

HAMBURG

"Yüzbinler için bir "IŞIK", bir "UMUT'DU" el kapısı"

Hamburg Manset Gazetesi Özel Haber

"Yaşlılarımızı-İlk Kuşağı Unutmayalım"

Şu günlerde dünyayı olumsuz bir şekilde etkisi altına alan Kovid 19 pandemi koşullarında sessiz sedasız bir şekilde Almanya'ya göçün 60 yılına girdik. Bugünlerde iki ülkenin yükünü omuzlarında taşımış olan ilk kuşak zor günler geçiriyor. Pandemi sürecinde ayrımcılığa tabi bırakılan yaşlılarımız yaşananları anlamakta, kavramakta bir hayli zorlanıyorlar. Zaman zaman bozuk almancalarıyla “Biz ne yaptık ki? Bu ülkenin ekonomisini bizler düzlüğe çıkarttık. Bugün bizlere niye bu ayrımcılık reva görülüyor ve niye toplumsal hayatın dışına atılıyoruz. Bize hakettiğimız değeri verin. Bizi bir kenara atmayın“ diyerek serzenişte bulunuyorlar.

Ama nafile çığlıklarını duyan olmuyor. Hatta onları, yaşamlarını feda ettikleri, çok şeylere, onlar için katlandıkları evlatları dahi anlamakta güçlük çekiyorlar.
Almanya'ya 1960 yılının başlarında gelen şu an bir kısmı aramızda dahi olmayan, kaderine küsmüş vaziyette yaşamlarını yaşlılar bakım yurtlarında sürdüren „Unutulan Kuşak Emekliler“
bugünlerde zor günler geçiriyorlar .

BU ÖYKÜ ONLARIN HiKAYESi

"Yüzbinler için bir "IŞIK", bir "UMUT'DU" el kapısı"

Ama kolayına değil elbet....
Bedeli ülkede bırakılan eş, çocuklar, ayrılık, hasret, bekleyiş demekti.
Bazıları içinde umut kapısı, onca yaşanan olumsuzluktan sonra, "zulüm kapısına" dönüştü!
El kapılarına ilk gelenler, bavullarıyla birlikte hayallerinide taşımışlardı!!!

KAPANSIN EL KAPILARI BİR DAHA AÇILMASIN!

„ Ekmek kapısıydı, el kapısı... Ülkede verilmeyen ekmeğin kapısı. Yüzbinler için bir ışık, bir umuttu el kapısı... Ama kolayına değil elbet!!! Bedeli ayrılık, yoksunluk, hasret, bekleyiş, özlemdi.“
İlk geldiklerinde bandolarla, güllerle karşılandılar. Kafalarında bir kaç yıl çalışır döneriz düşüncesi vardı.
Geriye dönüş tarihlerini sürekli ertelediler. Daha sonra yıllar yılları kovaladı. Almanya'da çocuk sahibi, torun sahibi oldular. Artık sadece Türkiye'de mülk edinme yerine, burada da ev-dükkan satın almaya başladılar. Bir türlü dönemediler. Burada „dönemeyenler ordusunu“ oluşturdular. Türkiye'ye karşı özlemleri her zaman sıcak olmasına rağmen, ayakları Almanya'da, yürekleri Türkiye'de atar oldu. Bu arada geçen yıllarda çok şey yitirdiler. Sağlıkları bozuldu. İnsan yerine konulmamaya, horlanmaya başlandılar. Ölümlerle sonuçlanan saldırılara maruz kaldılar.
Onlarla ilgili çok şey yazıldı, çizildi. Yaşamları üzerine filmler çevrildi, öyküler, şiirler yazıldı, türküler söylendi. Yaşadıkları acı olaylar üzerine ağıtlar yazıldı, maniler düzüldü. Almanya'yı sevemedikleri, bu ülkeye zorunlu geldikleri içinde almancayı bir türlü sökemediler. Yarım yamalak almancalarıyla kendilerini ifade etmekte, duygu ve düşüncelerini söylemekte zorlandılar


EKMEK KAPISIYDI EL KAPISI...

Geçen zamanda neler yaşanmıştı da bu noktaya gelinmişti... Bir dönem yüzbinler için bir ışık, bir umuttu el kapısı... Bir dönemlerin umut kapısı an geldi zulüm kapısına dönüştü…
60 yıl önce önce dişlerine kadar kontrol edilip kısa bir süreliğine gelmişlerdi...Bir kaç yılda döneriz düşüncesi vardı. Ama dönüş tarihlerini sürekli ertelediler...Daha sonra yıllar yılları kovaladı, Almanya'da çocuk sahibi, torun sahibi oldular. Artık Türkiye'de mal mülk sahibi olmak yerine, Almanya'da da yatırım yapmaya başladılar. Bir türlü dönemediler.

Avrupada yaşayan 5 Milyona yakın Türk kökenli insan, "dönemeyenler" ordusunu oluşturdular.

Ayakları Almanya'da ama yürekleri Türkiye'de atıyordu. Bu arada geçen yıllarda çok şey yitirdiler.. Sağlıkları bozuldu, insan yerine konulmamaya, horlanmaya, ölümlere varan saldırılara maruz kalmaya başladılar. NSU cinayetleri, Möln, Solingen, Hanau da yaşananlar kara bir leke olarak tarihin sayfalarına geçti.

Yıllarca bu ülkenin kalkınmasına katkı sunanlar, vergisini ödeyen, her Alman vatandaşının sorumluluklarını yerine getirenler adeta olumsuzlukların hedefi haline getirilmeye çalışıldılar..
1 Ocak 1991’de yürürlüğe giren Yeni Yabancılar yasasının 85-86 maddeleri Alman vatandaşlığına geçişi düzenleyerek „Kartallı Pasaportu“ seçenek olarak insanlarımızın önüne konuldu. Almanya’da yasalar önünde sosyal ve politik alanda Almanlarla aynı eşit haklara sahip olmak için bu yasadan yararlanılarak Alman vatandaşlığına geçişler başladı.
Alman vatandaşlığına geçişin en temel haklarından birisi olan seçme ve seçme hakkı insanlarımıza önemli avantajlar sağlamıştı. Ardından var olan siyasi partiler bu durumu dikkate alarak, partilerinden Türkiye kökenlileri seçimlerde aday olarak göstermeye başladı... Almanya'da insanlarımız artık gerek yerel, gereksede federal düzeyde vekil olarak meclise girmeyi başardılar..

Almanya Sosyal Devlet Anlayışından Uzaklaşıyor Mu?

Son yıllarda yaşananlar ciddi olarak insanlarda endişelere neden olmakta. Almanya'nın geleceğinden kaygı, endişe duyup başka ülkelere göç edenlerin sayısı hiçte azınmayacak rakamlara ulaşmıştır. Sosyal hakların kısıtlanması, kamu kuruluşlarının özelliştirilmesi, ırkçılık sapkamızı önümüze koyup ciddi olarak bizleri düşünmeye itmektedir. Geçmişte sendikalar toplu iş sözleşmelerinde yeni haklar için talepler öne sürmekteydiler.

Şimdilerde ise, eski hakların korunması başlıca ana hedef haline geldi. Fazla uzağa değil, şöyle yakın bir çevremize göz attığımızda, çöplerden yiyecek toplayanların ve sokaklarda, köprü altlarında barınmaya çalışan insanların sayısının her geçen gün hızla arttığına tanık olmaktayız.
Almanya'nın gidişatı gelinen aşamada hiç’te iç açıcı gözükmüyor. Burada yaşayan ve toplumun bir parçası olarak bizlerde, bu olumsuzluklardan daha fazla etkilenmekteyiz.
Bu durumda gelişmeleri yakından takip etme, tavır geliştirme sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Yaşanan gerçeklere gözümüzü kapatamayız. Artık Almanya'yı, Türkiye'nin bir ili gibi görme anlayışından hızla uzaklaşmamız gerekmektedir. Almanya'nın kaderini, geleceğini bizlerde bu ülkenin emekçileriyle beraber değiştirebiliriz. Birlikte yaşama kültürünü sahip çıkıp, hayata geçirebiliriz. Bunu böyle görüp ona uygun örgütlenmelerde yer alma zamanı gelmiştir..


Bakalım göçün 60 yılında yaşam bize daha neleri gösterecek!!!

Özel Haber/Yorum: Ali Akdemir

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.