Hamburgluların yakından tanıdığı Mehmet Yıldız’ın ayrılış sebeplerinin içerdiği yazılı basın açıklaması şöyle:
“Hamburg Parlamentosu'ndaki DIE LINKE fraksiyonunda, bana ve diğer milletvekillerine ve personele karşı yapılan mobbing de dahil olmak üzere yıllar süren çatışmalar sonrasında uzun, detaylı bir düşünme sürecinden ve eyalet birliğinde samimi ilişkiler içinde olduğum insanlar ve yoldaşlarımla yaptığım müzakereler sonucunda meclis grubundan ayrılıyorum. Fraksiyonun çoğunluğu, yıllardır parti programına, kararlarına ve Hamburg seçim programlarına itibar etmemektedir. Fraksiyon başı (yönetimi), ne siyasi ne de kişisel açıdan partinin çıkarlarına uygun saygı çerçevesinde bir iş birliği içinde fraksiyonu yönetecek bir durumda değildir. Ayrıca siyasi müdahaleleri stratejik olarak planlayamamaktadır.
“Aşağılama teşebbüslerine kadar varan saygısız ve kırıcı davranışlar sergilenmektedir”
Özellikle fraksiyon yönetiminin toplumla ve parti tabanıyla bağını koparmış olup parlamentoyu halka hizmet eden bir kurum olarak değil, geniş ölçüde kendi kişisel gayeleri ulaşmaya araç olarak gördüğünden, yoldaşlarla birlikte senelerdir tasarladığımız, dayanışma içinde şehir konulu çalışma ve barış hareketiyle iş birliği gibi sosyal hizmetler bağlamındaki faaliyetler ve yapılar yavaşlatılmakta ve hatta bunlara karşı mücadele edilmektedir. Yıllardır kendi adamlarına bol bol hizmet sunup kayırıcı bir anlayış benimsenmiştir. Parti programı ve kararlarını baz alan, işçi sınıfıyla iş birliği içinde bir politika izlediğimden ve beni susturmalarına izin vermediğimden dolayı benimle sistematik olarak mücadele edilmektedir. Özellikle fraksiyon yönetimi ve idare, aşağılama teşebbüslerine kadar varan saygısız ve kırıcı davranışlar sergilemektedir.
Farklılıkların dışlanması ve uzlaşıya gidilmemesi
Bu davranışlarla, tahammül edilemez ve kibirli bir beyaz ırkın üstünlüğünü (entelektüel burjuva küstahlığıyla ırkçılık bir arada) savunan bir tavır benimsemektedirler. Fraksiyon yönetimi de sorunları yıllardır objektif olarak ve içerik bağlamında düşünce farklılıklarını diyalog yoluyla çözmekte başarılı olamamıştır. Aksine, yönetim kurulu üyeleri ve meclis sekreteri uyuşmazlıkları kişiselleştirip mobbing uygulamakta ve farklılıkları dışlayarak herhangi bir uzlaşmaya varma veya herhangi bir şeyi ciddi derecede iyileştirme girişimlerini reddetmektedir. Bunun sonucu ise şartsız buyruğa girmeyen personelin işten atılmasıdır. Bu uygulamaya boyun eğmeyen milletvekilleri de dışlanmaktadır. Parti kararlarının ötesinde bir politika izlendiği aşikardır. Ne yazık ki, bu şekilde fraksiyonun büyük bir bölümü yönetici sınıfın bir parçası haline gelmiştir. Kendi güçlerini korumak ve kariyerini güvence altına almak üzere yapılar kurulmuştur ve kurulma süreci devam etmektedir. Uzun vadede, stratejik kaygılar olmaksızın, partide çoğunluk baz alınmadan hükümete ortaklık odaklıdır. Bu nedenle, artık benim için Hamburg Parlamentosu'ndaki Sol Parti Fraksiyonuyla birlikte siyasi yolda devam etmek manasızdır. Zira büyük bir bölümü halkın çoğunluğunun, hareketlerin ve işçi sınıfının çıkarlarına aykırı olarak faaliyet göstermektedir. Die Linke partisinde kalacağım ve Hamburg Parlamentosu'nda grup dışı bir üye olarak görevimi yerine getireceğim. Herhangi bir sorunuz varsa, lütfen 0157 749 13 912 numaralı telefon numarasından benimle iletişime geçmekten çekinmeyin.”
Mehmet YILDIZ