manset

HTVB başkanı Azmi Akgül ile "Pandemi döneminde eğitim sisteminin işleyişi ilgili" söyleşimiz

HAMBURG

Pandemi sürecinde alınan tedbirler çerçevesinde okullarda düzenli eğitim sağlanamazken, internet üzerinden çevrimiçi (online) şeklinde eğitimler devam ediyor. Hamburg Türk Veliler Birliği (HTVB) başkanı Azmi Akgül ile görüştük, bize eğitim hakkında bilgiler verdi. Eğitimin önemine dikkat çeken Akgül, Türkçe'nin de iyi öğrenilmesi konusunda yaptıkları faaliyetleri anlattı.

Hamburg Manşet (Özel Haber)

Pandemi sürecinde internet sistemini iyi kavrayamayan ailelerde bir sorun olduğunu söyleyen Akgül, bu yüzden çocukların dersi takip edemediklerini belirtti. Bu konu ile ilgili Hamburg Türk Öğretmenler Derneği (TÖDER) ile HTVB'nin ortaklaşa hazırladığı bir müracaat formunun Sosyal Yardım Kurumu'na iletildiğini anlatan Akgül, form ile okullara dizüstü bilgisayar talep edildiğini ifade etti. Federal Eğitim Bakanlığı'nın bütçe çerçevesinde bazı okulların bilgisayar aldığını, öğrencilere geçici olarak dağıtılıp, daha sonra geri alındığını hatırlatan Akgül, her okulun bundan yararlanamadığını dile getirdi. Toplantı ve seminerlerin veli ve dernek yöneticileri ile çevrimiçi gerçekleştiğini söyleyen Akgül, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ''İhtiyacı olan velilere, okulda sorunu olan çocuk ve velilere birebir destek verdik. Son bir aydır Hamburg Eğitim Ataşeliği, Wilhelmsburg Veliler Birliği ve HTVB olarak Altona ile Wilhelmsburg'da dersleri destekleme amacıyla Cumartesi ve Pazar günleri Almanca ve matematik kursu verdik. Bununla birlikte bu çocukların velileriyle ilk eğitim seminerini düzenledik, bundan sonra da devam edecek. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın finans desteğiyle (YTB) Altona'da 4, Wilhelmsburg'da 4 toplam 8 kurs veriyoruz''. Velilere yönelik yapılan seminerlerin Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Bilge Yörenç ve Okul Kanunu uzmanı genç avukat İrem Cömert tarafından velilerin bilgilendirildiğini ifade eden Akgül, ''Bundan sonraki seminerimizde ana dilin önemi ve iki dilli okullar konusunu işleyeceğiz. Şu anda Hamburg'da yaşayan Türkler olarak anadil konusunda diğer eyaletlere göre daha iyiyiz. Sivil Toplum Kuruluşları ile ortak yapmış olduğumuz 30'a yakın okulda Türkçe dersi veriliyor. Bu derste alınan notlar çocukların sınıf geçmesini de etkiliyor. Ayrıca öğleden sonra Türk devleti tarafından Türkiye'den gelen öğretmenlerin verdiği dersler devam ediyor'' dedi.

VELİ, ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ ÜÇLÜSÜNÜN ÖNEMİ

Velilerin, okul ve sınıf öğretmeni ile devamlı diyalog içinde olmalarının önemine değinen Akgül, çocukların düzenli ders yapmaları kontrol edilmeli, bir öğretmenin sağladığı disiplinin de sağlanması gerektiğini savundu. Çocukların kendi haline bırakılmaması uyarısında bulunan Akgül, bu dönemde çocuklara yalnız başına ders çalışma sisteminin öğretilmesi ve sorumluluk sahibi olmaya yönlendirilmesi konusuna dikkat çekti. Çocuğun başarısı için çocuk ve veli ilişkisinin çok iyi olması gerektiğini ifade eden Başkan, ''Çocukların anlamadığı konuları ebeveynlere sorması gerektiği kendilerine bildirilmelidir. Bu durumda zorluk çeken çocuklar anne-babanın ve etrafın desteğiyle başarılı olabilirler'' diye konuştu.'' Veli, öğretmen ve öğrenci üçlüsünün birbirine bilgi vermesi olmazsa olmazlardan sayıldığını belirten Akgül, ''Anne-baba kendi arasında görev dağılımı yaparak, biri Türkçe biri de Almanca, başka dil varsa onu konuşmak çocukların yararına olacaktır. Çocuk bu şekilde yaşarsa, psikolojikmen iki dili de rahatca kavrayabilir. Bir çocuğun gelişmesinde anadil de çok önemlidir. Çocuklarla iyi bildiğiniz dili konuşun'' dedi.

ÇOCUKLARA ÖNERİ

Dersleri anlamayan çocukların destek istemelerinin önemli olduğunu vurgulayan Akgül, anne-baba destek veremezse bu konuda yardımcı olacak yerlerden destek almanın mümkün olduğunu söyledi. Kötü not alındığında mutlaka anne-baba ile paylaşılması gerektiğini hatırlatan Akgül,'' Paylaşılsın ki bir an önce çözüm bulunsun. Paylaşılmadıkça aile destek de veremez. Derslerin kötü olması bir başarısızlık değildir. Önemli olan düzeltmek için çevreden destek alınıp, düzeltilmesidir. Çocuklar başarılı olacakları konusunda ilk başta kendilerine güvenmeli, anne-baba da bu güveni vermelidir. Başaramadım deyip, kendini çaresizliğe bırakmamalı, ders öğrenmenin başka metotları olduğu bilinmelidir. Okullarda ikinci veya üçüncü dil seçiminde öğrenciler mutlaka Türkçe'yi seçsinler, çünkü okulda aldığı Türkçe notu, sınıf geçmeyi de etkiler. Ayrıca dili konuşmak, dili bilmek değildir. Önemli olan konuştuğu dili yazıya dökmektir'' şeklinde konuştu.

Haber/Foto: Naciye ASLAN

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.