Hamburg Manşet Özel Haber
Manşet Gazetesi: Metin Kaya kimdir? Kısaca tanıyabilir miyiz?
Metin Kaya: Tabiki. Ben 1972’de Türkiye’de ilk öğrenimimden sonra Almanya’ya geldim. Burada eğitimlerime devam ettim. 1976’den itibaren, yani 15 yaşındayken politikaya ilgi duydum. Almanya’nın 1970’li yıllardaki en büyük göçmen örgütlenmesi olan Federal Almanya Türkiyeli İşçi Dernekleri Federasyonu (FİDEF)’e bağlı çeşitli yerel derneklerinde sosyal ve politik çalışmalar yürüttüm. Hamburg’da ise Feldstraße’de bulunan Hamburg Türkiye Halkevi’nin yanılmıyorsam üç dönem başkanlığını yaptım.
2005’de PDS ve WASG’nin birleşme sürecinde DIE LINKE’nin kurucu üyesi oldum. O tarihten bu yana da yaklaşık 10 yıl DIE LINKE’nin Altona İlçe Yönetim Kurulu üyeliği ve bu 10 yılın 8 yılını da eş sözcü olarak görev yaptım. Aynı dönemde ayrıca yaklaşık 9 yıl DIE LINKE’nin Hamburg Eyalet Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım. Gerek Altona İlçe Meclisi’ne gerek ise Hamburg Eyalet Parlamentosu’na arkadaşlarımızın seçilmesi yönünde çalışmalara aktif olarak katıldım ve DIE LINKE’nin hem ilçe düzeyinde hem de eyalet düzeyindeki politikalarının geliştirilmesinde önemli katkılarda bulundum.
Ve 23 Şubat 2020’de Hamburg Eyalet Parlamentosu’na milletvekili olarak seçildim. Buradan doğru desteklerini esirgemeyen tüm dostlara tekrar teşekkür ediyorum.
Metin Kaya: Manset'in tarafsız konulara yaklaşımı ve haber ağırlıklı olmasından dolayı böyle bir şeye ihtiyaç varManşet Gazetesi: Hamburg Eyalet Meclisine milletvekili seçildikten sonra Meclis'de ne tür çalışmalar ve görevler sürdürmektesiniz?
Metin Kaya: Milletvekili olarak seçildikten sonra meclis grubumuzda görev dağılımı yaptık. Ben zaten 15 yaşımdan beri göçmenlere yönelik sosyal ve politik çalışmalar içinde olduğum için ve bu alanda da yetkin olmam nedeniyle göçmenlik sorunları ve göçmenlik politikaları alanını aldım. Ayrıca ekonomi, teknoloji ve bilişim alanları da benim görev alanlarım dahilindedir. Maalesef göreve başlamakla beraber Covid-19 salgını ve onunla beraber gelen kısıtlamalar nedeniyle çalışmalarımız da istenilen düzeyde olmadı ve hâlâ da olmuyor. Bu da benimle beraber ilk defa milletvekili seçilen arkadaşlarımın şanssızlığı oldu.
Tersinden başlayayım: Yaşamımızı her yönüyle etkileyen ve baş döndürücü bir hızla gelişen bilişim alanında bir yandan geleceğe umutla bakmamıza vesile olabilecek gelişmeler yaşanırken diğer taraftan da bu gelişmenin yaşamımızı olumsuz etkilediğini de görebiliyoruz. İnsanlar yaptığı her paylaşımla – hangi yolla olursa olsun – fişlenme, yalnızlaşma, okuma alışkanlığının yok olması tehlikesi, kişisel verilerin gizliliğinin ihlali, yine kişisel verilerin Google, Apple, MicroSoft, Facebook, Twitter, Instagram gibi uluslararası tekeller tarafından ticarete alet edilmesi, özellikle şu salgın günlerinde sürekli uzaktan eğitim veya evden doğru çalışma denirken yeterli ve gerekli teknik alt yapının olmayışı, veya insanlarda o altyapıyı alabilecek maddi gücün bulunmaması ve bütün bunların izlenen ekonomi ve teknoloji politikalarıyla doğrudan bağlantılı olduğunu görüyoruz.
Göçmenlik sorunları ve politikaları konusu ise başlı başına bir alan. Hamburg nüfusunun üçte biri yani 680 bin kişi göçmen kökenlidir. Yine Hamburg nüfusunun altıda biri, yani 330 bin kişi resmi istatistiklerde “yabancı” olarak geçmektedir. Ama bu sayının içinde çok sayıda insanın 60 yılı aşkın süredir Hamburg’da veya genel olarak Almanya’da yaşıyor olmasına, gençliğini bu ülkenin ekonomisinin gelişmesine vermesine ve sonunda bu topraklarda ölmesine rağmen hâlâ “yabancı” yani “Ausländer” olarak geçmesi ve en temel hak olan seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılması ve hatta halk oylamalarından dahi mahrum bırakılması Hamburg açısından ve kendisini demokratik bir ülke olarak tanımlayan Federal Almanya açısından utanç vericidir.
Bu yöndeki çalışmalarım göçmen kökenli insanlara eşit hakların tanınması ve kendilerine toplumsal yaşamın her alanında hak ettikleri değerin verilmesi yönündedir. Irkçılığa, ayrımcılığa ve ötekileştirme çabalarına karşın yerli ve göçmen halkların dayanışmasını geliştirmek birlikte mücadele etmenin önemine işaret etmektir.
Manşet Gazetesi: Meclis'de ya da şahsi olarak burada yaşayan Türkiye'li vatandaşlara yönelik çalışmalarınız oldu mu?
Metin Kaya: Meclise girdiğimden hemen sonra Covid-19 kısıtlamaları ile ilgili Hamburg’da yaşayan göçmen kökenli insanların mali yardımlardan yararlanabilmeleri için kendi dillerinde bilgilendirilmeleri gerektiğini bir önerge ile dile getirdim. Mali yardımlar için başvuruların yapıldığı internet sayfaları sadece Almanca. Birçok göçmen anlamakta ve doğru müracaatta bulunmakta zorlandı. SPD ve Yeşiller ve CDU’nun oylarıyla reddedildi. Seçme ve seçilme hakkı veya en azından halk oylamalarında Almanya ve AB vatandaşı olmayan insanların da oy kullanmasına yönelik defalarca önerge verdim; yine SPD, Yeşiller ve CDU’nun oylarıyla reddedildi. Devlet dairelerinde, özellikle de poliste, güvenlik güçlerinde ve yargıda, kamu işletmelerinde veya kamu ortaklıklarının bulunduğu işletmelerde ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı yasa önerisinde bulundum. Maalesef böylesine bir yasayı Berlin’de kabul eden SPD ve Yeşiller Hamburg’da reddettiler. Hâlâ anlaşılır bir yanı yok bu reddin. Berlin’de evet diyorsun, Hamburg’da reddediyorsun. Anlayan varsa anlatsın. Salgın döneminde insanlarımızın kendi dillerinde kısıtlamalar hakkında bilgilendirilmemesi, devlet dairelerinin, özellikle Arbeitsamt, Jobcenter, Grundsicherungsamt gibi dairelerin bu dönemde ancak telefon ve e-posta ile çalışması ve bunun beraberinde getirdiği zorluklar, yapılacak ek ödemelerin bilgi eksikliği nedeniyle çok sayıda insanımız tarafından dikkate alınmaması, aşılama sürecinde bilgi ve belge karmaşası, mültecilerin ayrı ve çok daha zor durumları vs. çalışmalarımızın temelini oluşturmaktadır.
Yaptığım çalışmaların hepsini burada anlatmam pek mümkün olmayacaktır. Hamburg Eyalet Parlamentosu’nun dokümentasyon bölümünde, yani https://www.buergerschaft-hh.de/parldok/ adresinden yaptığımız çalışmalar hakkında bilgi edinilebilir.
Manşet Gazetesi: Size göre burada yaşayan vatandaşların en büyük sorunu nedir?
Metin Kaya: Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli vatandaşlarımızın şu sıralar galiba en büyük sorunlarından biri Türkiye ile AB ülkeleri arasında 3 Şubat 2020 tarihinde başlaması öngörülen fakat itirazlar üzerine ertelenen otomatik bilgi alışverişinin veya resmi tanımıyla "Finansal Hesap Bilgilerinin Otomatik Değişimi" kararının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mayıs 2021 tarihli imzasıyla 4024 nolu kararın 31498 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 1 Haziran 2021 itibarı ile yürürlüğe girmesidir. Yani 1 Haziran 2021 tarihinden itibaren Türkiye yurtdışında yaşayan vatandaşlarının bütün banka bilgilerini, Türkiye’deki birikimleri hakkındaki bütün bilgileri geriye dönük 3 Şubat 2020 tarihinden itibaren AB üyesi olan ülkelerin Maliye Dairelerine bildirmeye başladı. Bu durum, en çok Türkiye vatandaşının yaşadığı Almanya’da çok ciddi sıkıntılara yol açacağını kestirmek zor olamasa gerek. Zaten kısıtlı maddi olanaklara sahip olan vatandaşlarımızın karşısına ilave zorluklar çıkacaktır.
Diğer bir sorun ise giderek artan ırkçılık ve ayrımcılık. Bu sorun yeni olmamakla birlikte son dönemlerde ırkçılığın yeniden hortlaması korkutucu boyutlara varıyor. Hanau, Halle, Leipzig ve daha bir iki gün önce polisin 7 kurşunla adeta infaz ettiği Lübnan vatandaşı mülteci. Ekonomik sıkıntıların sebebini göçmenlerde arayan, işsizliğin, konut sıkıntısının nedeni olarak göçmenlerin gösterilmesi ve bunu tetikler biçimde devletin en üst bürokratları tarafından yapılan açıklamalar tehlikeli boyutlara varmış durumdadır.
Manşet Gazetesi: Metin Kaya gelecek seçimde tekrar milletvekili adayı olmayı düşünüyor mu?
Metin Kaya: Ona sizler ve seçmenler karar verecekler. Ancak bence bir dönem, alışmak ve çalışmalarda kendisinden sonraki insanlara olumlu bir miras bırakabilmek için elbette kısadır. Ama iki dönemden fazlası olmamalıdır. O nedenle yaptığım çalışmalar seçmenlerde karşılık bulursa bir dönem daha aday olmayı düşünüyorum.
Manşet Gazetesi: Son olarak neler eklemek istersiniz?
Metin Kaya: Gazetenizin "Hamburg Milletvekilleri neredesiniz?" başlıklı sayısı elime geçer geçmez size ulaşmaya çalıştım. Burada olduğumu ve her türlü bilgi alışverişinde bulunmaya ve yardımcı olmaya hazır olduğumu bildirmek istedim. Umarım bundan sonra daha iyi karşılıklı paylaşımlarımız olur.
Manşet Gazetesi: Teşekkürler
Metin Kaya: Ben teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Röportaj: Naciye Aslan