manset

DR. ALİ ERDOĞAN : Psikiyatrik vakalarda ve aile içi şiddette artış

HAMBURG

Hamburg'da psikiyatri ve nöroloji dallarında hizmet veren Dr. Ali Erdoğan Manşet gazetesine önemli açıklamalarda bulun. Özellikle Korona döneminde insanlarda meydana gelebilecek şikayetlere değinen Erdoğan, türkü söylemenin korkuya en iyi gelen metot olduğunu söyledi.

Haber / Foto: Naciye ASLAN

DR. ALİ ERDOĞAN KİMDİR?

Dr. Ali Erdoğan anne- babası daha önce Almanya'da yaşayan, 1980 senesinde bir işçi ailesi olarak 14 yaşında bir genç olarak getirilmiş ve burada 40 seneden beri yaşayan birisidir. Ortaokul ve lise diplomasından sonra Bilgisayar Fakültesi'nde okuyup, kısa bir süre sonra Tıp Fakültesi'ne geçiş yapmış. Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra önce nöroloji sonra psikiyatri, psikoterapi ve uyku bozuklukları hastalıkları olmak üzere 4 uzmanlık dalında eğitim görmüş ve halen uzmanlığı alanında kendi muayenehanesinde çalışmaktadır.

PANDEMİ DÖNEMİNDE PSİKİYATRİK VAKALARDA ARTIŞ

''Koronadan dolayı bir sene içinde bir çok teoriler çıktı. Ben bunun bir virüs hastalığı ve bulaşıcı hastalık olarak kabul edenlerden birisiyim'' diye konuşan Erdoğan, bu dönemdeki gözlemlerine göre korku bozukluklarının çoğaldığını söyledi. Korku bozukluğu tedavisi gören bazı hastaların korku yaşayanların sadece kendileri olmadığını anladıklarından dolayı korkularının azaldığını ifade eden Doktor, genelde ise psikiyatrik vakaların arttığını belirtti. Sağlık kasalarının verdiği bilgide de korku bozukluğunun yüzde 15'e kadar yükseldiğini hatırlatan Erdoğan, hiç psikiyatrik bozukluğu olmayan normal kişilerin de bunalıma girdiğini, neredeyse depresyon ve korkularının çoğaldığını söyledi.

'VİRÜSÜN POZİTİF BİR YÖNÜ, İNSANLARI KENDİSİ LE YÜZLEŞTİRDİ'

Korona döneminden önce normal işe gidildiğini, şimdi 24 saat evde olanlar arasında çatışmanın olabileceğini belirten Erdoğan, ''Ben diyorum ki bu dönemde insanlar gerçek yüzlerini tanımaya çalıştılar. Bu virüsün pozitif bir yönü, insanları kendisi ile yüzleştirdi. Mesela karantinada kalmak, fazla çıkamamak, sosyal ilişkilerin azalması, hatta izolasyon. Aile içi şiddetin çoğaldığı, çocuklara karşı şiddetin çoğaldığı biliniyor. Hatta ben dışarıdan da duyuyorum, iyi ki okul varmış, okul nasıl baş ediyormuş, bütün gün nasıl bunlarla uğraşacağız gibi izolasyon stresi çoğaldı'' diye konuştu.

Bu bir sene sonunda doğum patlaması ve ayrılıklarda artışın yaşanabileceğini söyleyen Erdoğan, ''Eşler de bu bir sene içinde gerçek yüzlerini gördüler ve duyduklarıma göre biz böyle yaşayamayız diye ayrılma kararı alıyorlar. Sonuç olarak ayrılıklar ve çocuk çoğalması olabilir'' dedi.

İstatistik verilerine göre erkeklerin daha fazla sayıda bu virüsten öldüğünü ve daha fazla hasta olduklarını belirten Erdoğan. ''Nedenini bilmiyorum ama, duyduklarıma göre böyle. Mesela ben de koronavirüs atlattım ama eşim olmadı'' şeklinde konuştu.

PANDEMİ DÖNEMİNİN ÇOCUKLARA ETKİSİ

Normal zamanlarda çocukların düzenli şekilde okula gittiğini söyleyen Erdoğan, bu dönemde ise çocukların hangi ailede olduğu ve nasıl bir ortamda zaman geçirdiğinin önemli olduğunu belirtti. ''Bir önemli husus da anne, baba ve çocuklar da bunun farkına vardılar'' diye konuşan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: ''Okul olmayınca ne yapılabilir? Eskiden çocuklar arkadaşlarıyla buluşuyordu, spora gidiyordu. Devamlı evde kalmalarından dolayı bilgisayar bağımlısı tehlikesi olabilir. Çünkü çocuk hiç odadan çıkmıyor, sadece bilgisayar ve cep telefonu ile vakit geçiriyor. Aile içinde çalışan yoksa, çocuğun ne zaman kalkacağı belirsiz. Günlük plan psikiyatride çok önemlidir. Günlük klinikler vardır, buralarda insanlara bir günün nasıl değerlendirildiği öğretilir. Korona döneminde günlük düzenli hayat ve zamanın nasıl kullanacağı ortadan kalkmış gibi oldu. Bundan dolayı çok etkilenenler olup, anne babayla çatışma çoğalmış olabilir, çocuklar da en yakınlarından şiddet görmüş olabilirler. Çocuk ve ergen psikiyatrisi değilim, bana gelenler 18 yaşın üstünde olanlar. Büyüklerde olan şikayetler küçüklerde niye olmasın? Korku bozukluğu başlayabilir, hele ergenlerde ve gençlerde bağımlılık artabilir''.

PANDEMİ KALKSA DA ETKİLERİ 2-3 SENE DEVAM EDEBİLİR

Pandemi kısıtlamalarının gevşetilmesiyle birlikte yaz mevsiminde biraz daha maskesiz de gezilebileceğini ifade eden Uzman Doktor, ''Aşılanma çoğaldığında veya pandemi kalktığında bu senenin acısını 2-3 sene çekeceğiz gibi geliyor. Çünkü kafamıza yerleşen korkuları, hisleri anında atamayız. Belki ilk 3 ay kendimizi iyi hissederiz. Ama o korkularımız yeniden gelebilir. Daha önceleri ellerimizi sık sık yıkamıyorduk, restorana gittiğimizde masa temiz mi diye bakmıyorduk. Bunlar bize küçük bir takıntı gibi ikide bir düşünmemize yol açabilir diye düşünüyorum'' dedi.

'AŞI YAPILMASINI TAVSİYE EDİYORUM'

Koronayı bir bilerek, bir de bilmeyerek iki kez atlattığını belirten Erdoğan, ''İlk önce Mart 2020'de, o zaman bilmiyordum, kanımda çıkmıştı. En son Aralık ayında atlattığımda ilk hafta çok kas ağrıları, ikinci haftada konuşurken nefes almada zorluk çektim. Derin nefes alamama ve onunla birlikte korku, tad ve koku yokluğu. İki hafta sonra her şey düzelir gibi oldu ama yine iki hafta daha biraz bulantı, iştahsızlık devam etti. Dört hafta sonra her şey bitti, şu an normale döndüm'' diyerek şöyle devam etti: ''Aşı konusunda ise yapılmasını tavsiye ediyorum. Aşıda bulunan mRNA geninden yapılmış bu aşının 10- 20 sonra ne yapacağını bilmiyoruz ama genetik uzmanlar veya biyokimyacıların dediğine göre herhangi bir zararı olmadığını, ve aşının her zaman yararlı olduğunu söylüyorlar, çünkü aşı koruyucu vazifesini görüyor''.

'EN İYİSİ TÜRKÜ SÖYLESİNLER'

Uzman Dr. Ali Erdoğan'ın insanlara tavsiyesi şöyle:

''Korku, stres, zamanla bir şey yapamamak insanın öfkesini ve tahammüsüzlüğünü ortaya çıkarıyor. Bunları karşılamak için meşgale olması lazım. İnsanlar bu dönemi atlatmak için dışarıya temiz havaya çıksınlar. Doğada gezme, yürüyüş yapılabilir, hem de bedava, aynı zamanda kalp ve şeker hastalığına da iyidir. Hobileri varsa onları yapsınlar, strese sokacak yolları değil, stresi atacak yolları bulsunlar. Spor yapılabilir, kitap okunabilir, ama türkü söylemek korkuya en iyi gelen metotdur, en iyisi türkü söylesinler. Bunu eskiden köylerde de yapıyorlardı''.

Manset gazetesi 3. sayısından alıntıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.