Kofler, “Kobani” davası görülürken, hukuk devleti ilkesi standartlarına sadık kalınması gerekliliğini ve AİHM kararlarının yok sayılamayacağının dikkate alması gerektiğini belirterek Türkiye’yi eleştirdi. Almanya’nın süreci yakından takip edeceğini de dile getiren Kofler, "Türk makamlarının uluslararası boyutta defaatle eleştirilen HDP ve üyelerine karşı sert tutumları Ankara'da başlayacan yargılama ile 2014’teki Kobani gösterilerileri bağlamındaki trajik olayların aydınlatılmasını şüpheli kılmaktadır" şeklinde konuşurken Türkiye’yi “Siyasi fikirleri kriminalleşirmek”le suçladı. Türkiye’ye, özellikle HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın AİHM kararının da doğrultusunda salınması gerektiğini, söylemlerin “şiddete çağrı değil siyasal görüşü belirtir söylemler” olduğu yönündeki gerçekliğin göz önünde bulundurulması gerektiğini, Demirtaş’ı “şaibeli suçlamalar”la içeride tutmanın hukuk kanunları ve demokrasiyle bağdaşmadığını sözlerine ekledi. İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler, pazartesi başlayan “Kobani Davası”nı yakından izleyeceklerini de kaydetti.
Sanıklar arasında HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın yanı sıra, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Beyza Üstün, Murat Karayılan, Cemil Bayık gibi KCK yöneticileri ile PYD sözcüsü Salih Müslim gibi isimlerin de bulunduğu toplam 108 kişi, adam öldürme, yağma, kamu görevlisini silahla yaralama, bayrak yakma, devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma gibi suçlamalardan yargılanıyor.
Tam 3 bin 530 sayfalık bir iddianame ile 324 klasör delil ve eklerinden oluşan dava dosyası ile sanıklar hakkında 29 ayrı suçlamayla 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680'er yıl hapis cezası isteniyor.
HDP bu süreçte, davayı takip edenleri bilgilendirmek amacıyla açtıkları “6-8 Ekim Gerçekleri” isimli twitter hesabından tüm gelişmeleri sosyal medyadan aktaracak.